Ülkemizin milli ve manevi değerleri olan çınarlarımız. Ömrünün sonuna gelmiş genç delikanlılarımız. Vatana ve millete sayısız hizmetleri bulunan yiğitler. Kim mi onlar? Onlar bizim can kıymetlilerimiz, yaşlılarımız.  Bugün onlardan bahsetmek istiyorum, kendimce. 
Belki bu yazımız bazı kardeşlerimizin hoşuna gitmeyecektir. Ama yazıp kamuoyuna duyurmak bizim asli vazifemizdir. Biz kendi vazifemizi yerine getirelim, gerisi yöneticilerimizin takdiri.
 65 yaş ve üzeri çınarlarımız. Kimi hasta kimisi de yürümekte zorlanıyor. Bedenini ve sağlığını evlatları için tüketen kıymetlilerimiz. Sayıları çok değil, her evde bir ya da iki. Bu sayı da en fazla böyle. Hayattan kopmaya ramak kalmış, çoluk çocuklarıyla zaman geçiren büyüklerimiz. Toplum olarak üzerimizde emeği çok olan bu vatandaşlarımızı unutmaya yüz tutuyoruz. 
Bilgi ve tecrübelerinden istifade etmek için sürekli toplumun içerisinde olması gerekirken bazen dışarı çıkmaya dahi üşeniyorlar. Çünkü bir yerden diğer yere gitmek dahi parayla. Bunun sıkıntısını yaşayan çınarlarımız evden dahi çıkmıyorlar. Sağ olsunlar birçok belediyelerimizin şehir içi otobüsleri çınarlarımızı ücretsiz taşıyorlar. Bu konudaki hassasiyetlerinden dolayı kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum. 
Malumunuz ki şehir içi ulaşımda özel teşebbüslerin varlığı daha çok. Bu ulaşım araçlarının kuralları da kesindir, katıdır. Tamamen ticari amaçla kurulmuş müesseselerdir. Kesinlikle para kazanmasınlar demiyorum. Böyle bir ifadede bulunmak haddimde değildir. Ama bu ak saçlı çınarlarımıza yönelik bir çalışmalarda bulunabilirler. Her bir dolmuş vb ulaşım araçlarına binecek olan yaşlı sayımız oldukça az olacaktır. Çünkü sayıları o kadar fazla değildir. Bunun için gelirlerini ciddi manada etkileyecek bir durumları yoktur. 
Aslında herkesin ihtiyarlamış annesi-babası veya dedesi-ninesi bulunmaktadır. Araçlarına aldıkları kişilere de o gözle baktıkları takdirde hiçbir sıkıntı yaşamayacaklar. Hem araç sahiplerinin manevi dünyaları huzur bulacak hem de bu yaşlılarımızın gönlünü almış olacağız. Var mı bundan daha güzel bir duygu. 
Tabi olayın bir de ‘gönül kırma’ boyutu var. Eğer böylesi bir uygulama hayata geçirilse kötü davranışlarında önüne geçilmesi gerekiyor. Parasız bindin, haddini bil gibi söylemlerden kaçınılması gerekiyor. 
Buradan büyükşehir ve ilçe belediyelerimizden ricam bu konu üzerinde durmalarıdır. Çünkü yaşlılarımız bizim vicdanımızdır. Vicdanımıza sahip çıkmazsak ileride sürekli acısını yaşarız. Acısını yaşamamak için de önlemini almak lazım. 
Fani dünya, iki üç kişiden ücret alsak ne olur almasak ne olur. Lütfen böylesi duyarlılığa sahip olalım. Ve kendimizi zorunlu hissetmeyelim. Seve seve böylesi bir projenin öncülüğünü yapalım. Konu hakkında güzel gelişmeleri sizinle paylaşmaktan mutluluk duyacağım.