Son 200 gün boyunca İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği acımasız saldırılar ve katliamlar, binlerce masum insanın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden oldu. Ancak ABD, bu saldırıları kınamak ve durdurmak yerine İsrail'i desteklemeye devam etti. ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde 4 kez veto kullanarak İsrail'e desteği sürdürmesi, Amerikalı politikacıların İsrail'in savaş suçlarına ve insan hakları ihlallerine sessiz kalmalarının bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak ABD kampüslerindeki öğrenciler, bu durumu kabul etmeyerek ve sessiz kalmayarak önemli bir adım attılar. On binlerce öğrencinin katılımıyla yüzlerce üniversite ve kolejde Filistin'e destek gösterileri düzenlendi. Bu gösteriler, İsrail'in soykırımına son vermeye ve ABD'nin İsrail'e olan desteğini sorgulamaya yönelik bir tepki olarak ortaya çıktı.

Bu tür öğrenci aktivizmi, ABD tarihinde yaygın bir geçmişe sahiptir. 1960'ların sivil haklar hareketi, 1970'lerde Vietnam savaşına karşı çıkma ve 1980'lerde Güney Afrika'daki apartheid rejimine karşı mücadele gibi örnekler, öğrenci aktivizminin toplumsal değişimde önemli bir rol oynadığını gösteriyor. ABD kampüslerindeki öğrenci protestoları, Filistin davasını destekleyen bir hareketin yeşermekte olduğunun ve Amerikan toplumunda değişim rüzgarlarının estiğinin bir işareti olarak görülmelidir.

Siyonist elitler ve Amerikan hegemonyasının savunucuları, öğrenci aktivizminden korkuyorlar çünkü bu hareket, geniş bir kamuoyunu etkileyebilir ve Filistinlilerin haklarını savunan bir politika değişikliğine öncülük edebilir. Bu nedenle, öğrenci hareketine karşı yapılan antisemitizm suçlamaları artık ciddiye alınmıyor ve öğrencilerin gösterdiği cesaret ve kararlılık nefes kesici bir şekilde destekleniyor.

FBI, Trump'ın kulağına isabet eden cismin mermi olduğunu teyit etti FBI, Trump'ın kulağına isabet eden cismin mermi olduğunu teyit etti

Sonuç olarak, ABD kampüslerindeki Filistin protestoları, tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilmelidir. Bu gösteriler, Amerikan toplumunda Filistin davasına yönelik farkındalığı artırırken, siyasi liderlerin ve karar vericilerin İsrail'e olan desteğini sorgulamaya ve değiştirmeye yönelik bir çağrıdır. Umarız ki bu hareket, barış ve adalet için daha geniş bir değişim hareketinin başlangıcı olur.

Muhabir: Mehmet Akif Çavdarlı