Aden Körfezi ve Korsanlar (2)

Birkaç mil önümüzde olan bu olay çok can sıkıcıydı. Birkaç tane eli silahlı adam gemiye tırmanmış ve hiçbir karşı tedbiri olmayan zavallı denizcileri etkisiz hale getirmişti. Yıllarca askerlik yapmış ve hemen hemen her türlü silâhı atış yaparak kullanmış birisi olarak bu durumdan fena halde rahatsız olmuştum. Aynı şey her an benim de başıma gelebilirdi ve üç beş tane baldırı çıplak adam tarafından esir alınabilirdim. Allah’a çok şükür saldırıya maruz kalmamıza rağmen kurtulmayı başardık. Lâkin Horizon 1 gemisi yaklaşık üç ay sonra tekrar saldırıya uğrayacak ve korsanlar tarafından ele geçirilecekti. Kısaca Aden Körfezi bütün denizciler için berbat bir hale gelmişti. Seyrimize geri dönelim ve neler olduğunu anlatayım. Bölgedeki gemiler içinde en verimli olarak bizim telsizimiz çalışıyordu. Nitekim telsizimiz sayesinde Türk savaş gemisine ulaşma imkanı bulduk. TCG Giresun son sürat ile konvoya eskort yapmak üzere bize yaklaşacağını bildirmişti. Nitekim birkaç saat sonra konvoyumuza katıldılar. O ana kadar konvoya rehberlik ediyordum. Askeri dilde kullanılan ifadesi ile “pivot” gemiydik. Gemilerin süratini ayarlıyor konvoyla beraber hareket etmeyi sağlıyorduk. Diğer Türk Ticaret Gemisi (Horizon 1) ve Türk Firkateyni ile birlikte şimdi beş gemi olmuş ve koridorda ilerlemeye devam ediyorduk. Bu arada korsanlar tarafından ele geçirilmiş olan Yunan gemisi Titan’a yaklaşmıştık. Hemen yanı başımızdan geçerek Somali sahillerine doğru ilerlemeye devam ediyordu. Konvoydaki gemiler hatta savaş gemisi mürettebatı da dahil olmak üzere hepimiz çok üzgündük. Fakat kaçırılan gemi personeline zarar gelmemesi için kimse bir müdahalede bulunamıyordu. 30 Yıllık denizcilik hayatımda hiçbir zaman böyle bir durumla karşı karşıya kalmamıştım. İskele baş omuzluğumuzdan geçen M/V Titan, korsanların elinde ağır yolla ilerliyor biz de öylece bakıyorduk. Aynı akıbete uğramamak için makine personeli dâhil olmak üzere herkes gözcülük yapıyor bulabilirsek korsan teknesini görmeye çalışıyorduk. Bu şekilde koridor üzerindeki ilk gecemizi geçirmiş olduk. Ne de olsa konvoyumuzu savaş gemisi koruyordu. Tedirgin olsamda gece uyuma imkanı bulabilmiştim. Sabah gün doğmadan biraz önce vardiya zabitinin telefonu ile uyandım. Önümüzdeki konvoy gemisi (Grand Glory) ani bir şekilde dönüş yapmıştı. Köprüüstüne çıktığımda korsan teknesi ile yüz yüze geldim. 7–8 metre boyunda ahşap bir tekne hızla üzerimize geliyordu. Derhal dümeni le alıp iskele alabandaya bastım. Köprüüstünde herkes şaşkındı. Bu arada dümeni vardiya zabitine verip telsizle durumu Türk savaş gemisine bildirdim. TCG Giresun, hızla bize doğru yaklaşmaya başlamıştı. Telsizdeki zabit, endişe etmememizi zira bir helikopterin şu anda havalandığını söylemişti. Gerçekten de kırlangıca çıktığımda ABD helikopterini gördüm. Üzerimizden geçti ve sancağa doğru yaklaşık 1000 gomina (yarım mil) mesafedeki korsan teknesinin üzerine yöneldi. Bu esnada korsan teknesi bize yaklaşmaktan vazgeçmiş paralel bir rotaya dönmüştü. Sancak tarafımızdan aksi yönde ilerliyordu. Ahşap bir tekneydi ve üzerinde güçlü bir deniz motoru vardı. İçerisinde 6-7 kişiyi rahatlıkla görüyorduk.