Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (asm) “Cennet annelerin ayakları altındadır” buyurmuş ve anneliğin önemini anlatmıştır. Anne duası kadar makbul bir dua; ancak peygamberlerde bulunur.
Bahsedeceğim bir olayda da birçok insanı felaketin eşiğinden döndüren hususun anne duasından kaynaklığını düşünüyorum. Her insan kendi hayatına dönüp bir baksa anne duası sayesinde ne kadar büyük sıkıntıları aştığını görecektir.
Bunu çok iyi idrak eden Taşkın Koçak isimli bir arkadaşım başından geçen bir olayı anlatmış. Gerçi konu ilk bakışta sabır ile alakalı ve sabrın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlatıyor. Lakin yazının tamamını okuyunca sabır kadar önemli başka bir hususun da önemini anladım. O da “anne duasıdır”. Çünkü normal şartlar altında yapılması güç olan işler bazen dua alındı ise birden kolayca başarılabilir.
Öyle zannederim ki bu yazıyı siz de okuduğunuzda annelerin duasının Allah katında ne kadar değerli olduğunu anlayacaksınız. Elbette sabır duygusunun da önemli olduğunu ve insanları nasıl felaketin eşiğinden döndürdüğünü de görmek mümkündür. İşte bu yazımda her iki konunun önemini anlatan yaşanmış bir hikâyeyi anlatmak istiyorum.
On yıl kadar önceydi. Bir şubat ayında yağmurlu bir günde Azerbaycan’dan gelen bir müşterimi Kadıköy rıhtımından almak için Maltepe’den yola çıkmıştım. Kadıköy’de Salı Pazarı vardı o gün ve ben Hasanpaşa mevkiinden Kadıköy’e giriş yaptığımda, akşam ezanı okunuyordu.
Akşam namazını Söğütlüçeşme Camii’nde kıldıktan sonra arabamla rıhtıma doğru yöneldim. Salı pazarının ve yağmurlu havanın etkisi ile çok kalabalık bir trafik vardı. Yaklaşık kırk dakikada Söğütlüçeşme Camii’nden boğa heykelinin oraya kadar ancak gidebildik.
Arkamdan gelen aracın sabırsızlıkla sağa sola girme çabaları, ilerleme çabaları boşunaydı. Ne yaptıysa bir türlü başarılı olamadı. Boğa heykelinin bulunduğu yerdeki ışıklara geldiğimizde en önde ben arkada o bekliyorduk. Adeta stadyumdan boşalırcasına yoğun bir kalabalık vardı karşımızda.
Yeşil ışık yanmış hareket etmeye başlamıştık ama ne mümkün o kalabalıkta ilerleyebilmek… Milim milim ilerleyebiliyordum. Arkadaki sabırsız sürücü bana korna çalamaya başladı. Bir taraftan da “ilerle, ilerle” diye bağırıyordu. Ben de elimle kalabalığı gösterdim ve “milleti mi ezeyim?” dedim.
O bu durumdan kendince farklı bir mana çıkardı ve aracından hızla inerek yanıma öfke ile geldi. Sonrasında ben “ne oldu” demeye varmadan direk anama sövdü.
Beş saniye kadar düşündüm. Direksiyonu yerinden çıkaracak bir şekilde sıkarak şunu dedim: “Ben senin annenin ayaklarının altını ve ellerini öperim, ben bir anneye sövecek bir insan değilim.”
Gözlerim dolmuştu, bunu gören adam şaşkına döndü. Belinde silahı çıkarır gibi yapıp; “Beni vursaydın daha iyiydi. Bu nasıl söz? Ne olur Allah aşkına arabanı sağdaki kafeye çek de konuşalım” dedi. Adamın bu şekilde yalvarmasına bu sefer ben şaşırmıştım. Dedim ki; “Ya arkadaşım anamıza sövdün şimdi bırak da gidelim, işimiz var.” Bu sefer elime koluma sarıldı, baktım kurtuluş yok, çaresiz bunu kabul ettim.
Cennet annelerin ayağı altındadır! (1)
Vehbi Kara
Yorumlar