Daldım eski fotoğraflara...

Elimde duran fotoğrafın,

Baktım inan tanıyamadım,

Bu şarkıyı ben sana yazdım,

Sense hala anlayamadın...

Eskiden fotoğraf albümleri vardı özenle hazırlanan ve saklanan. Ben de bu gün böyle bir süprizle karşılaştım, halacığımı ziyaret ettim. Teyze anne yarısıymış derler ya benim halam da baba yarısı, ondan kalan en güzel hatıram. Çok güzel dertleşirim halamla görüşemediğimiz zaman da uzun uzun telefonda konuşuruz, eskileri yad eder bazen ağlar, bazen de güleriz. Herkesin bir halası olmalı, açtık eski albümleri baktıkça baktık yıllara, eskilere yenilere, sevdiklerimize. Kimler göçmüş kimler yeni katılmış ailemize. Ağlamaktan gözlerimiz şişti, burnumuz şıpır şıpır çenemiz titrek öylece kala kaldık. Ne gerek varmış bu kadar hatıra biriktirmeye dedim, bence ağlamaktan başka bir işe yaramıyor, kendime baktım fotoğraflara baktım yeni anladım yılların bu kadar çok geçtiğini. Yeri doldurulamayacak çok kişi yoktu sanki varlarmış gibi hissettiriyordu fotoğraflar, denildiği gibi eskiyi yaşatıyordu gerçekten, dalan gözlerimiz zor kendine geldi, Annemle babamın düğün resimleri, halam çok güzel genç bir kız, saçlarını topuz yaptırmış boynunda incisi, su gibi pırıl pırıl bir görümce, gelinin yanıbaşında durmuş yani annemin. Başka bir foğraf benim küçüklüğüm, bir düğüne gitmişiz annemin kucağındayım halam da anlatıyor filancanın kızının düğünüydü çok ağlamıştın müzik sesinden korkmuştun dedi. Anlaşılan düğünü rezil etmişim. Bir fotoğraf daha gözüme takıldı, kardeşimin sünnet düğünü, ailecek gitmişiz bir sütüdyoya fiyakalı da giyinmişiz ailecek poz vermişiz. Hey gidi günler hey. Halam yine detaylara girdi telli babaya da gitmiştik hatırlıyormusun dedi, hatırlamazmıyım çok korkmuştum, niye korktuysam kimbilir, Ne korkak bir çocukmuşum herşeyden de korkuyormuşum. Çocukluğum da hiç sevmezdim fotoğraf çektirmeyi kapıların arkasına saklanırdım utanırdım herhalde, şimdi de hiç sevmem anladımki hatıraları sevmiyorum, sevmiyorum çünkü eskileri bir daha yaşayamamak beni çok üzüyor. Bir de fotoğraftakiler yanımızda yoksa içi acıyor insanın, duygusal olmaktan hep kaçarım, yıkılırsam çok zor toparlarım diye. Çok da zor ağlarım, pişman olursunuz ağlattığınıza susturamazsınız çünkü. Halam da ağlattı beni bu gün sonra da pişman oldu kaldırdı albümleri bir daha yok sana bunları göstermek diye hayıflandı, ben de sanki benmi istedim sen getirdin koydun önüme diye hayıflandım sonra gülüştük neyseki . Bir çay koy dedi, çay koydum tazecik kekler börekler yapmıştı yine. Huyum suyum annemden çok halama benzer, kızlar halaya çekermiş derler ya bence doğru. Ben çok memnunum halama benzemekten onun kadar güzel değilim ama olsun. Boşverin fotoğraları ya, benim yok valla fazla fotoğrafım, düğün fotolarımı bile koymuşum sandığın içine, hiç sevmemiştim zaten garip garip pozlar vermeyi öyle dikilmiş durmuştum. Fotoğrafçı amcanın şöyle gül biraz dişlerini çıkar demekten canı çıkmıştı. Bazıları seviyor anıları, diyorum ya ben sevmiyorum diye, hele bu günden sonra bayağı bir zaman fotoğraf görmek istemiyorım. Büyümüşüm yaşlanmışım işte daha ne diyeyimki. Sevgili gençler boşuna foto çektirmeyin sonra oldukça üzülüyorsunuz boşuna yani. Yok gençken çokda güzelmişim ne güzel de gezermişim demek için bol bol fotoğraf çektiriyoruz ama gereksiz bence üzülmekten ve komplekse girmekten başka bir işe yaramıyor, oysa ki ben kendimi genç sanıyordum o kör olasıca fotoğraflar bir tokat gibi vurdu geçti.