Dünyanın öte yarısında yıldızlar başkadır (1)

Bu hafta okuyucularımla birlikte dünyanın öte yüzüne yani güney yarımküreye bir yolculuk yapacağız. Bu yolculuğun tefekkür ufkumuzun genişlemesine yol açacağını umuyorum. Birkaç defa Hint ve Atlantik Okyanusunda güneye doğru yol almıştık. Ekvator enlemine yaklaştığımızda gökyüzünde değişiklikler olduğuna şahit olmuştuk. İşte güneyle kuzey yarımküre arasındaki bazı değişiklikler şöyleydi: Her şeyden önce gökyüzünde yeni yıldızlar görmeye başlıyoruz. Bu yıldızların bir kısmı kuzey yarımkürede görülmez. Ancak çok azını görebilirsiniz. İşte Ekvatora yaklaşırken Polaris yani kuzey kutup yıldızı, ufuk çizgisine yaklaştı hatta Ekvatoru geçmeden dahi artık görünmez oldu. Dünyanın dönüş eksenine göre kuzey de bir kutup yıldızı varsa illa ki güneyde de bir tane bulunur. Acaba güneyde kutup yıldızı var mıdır? Aslında gökyüzünde çakılı gibi duran güney kutup yıldızı var. Sigma Octantis adı verilen bu yıldız, dünyamıza Polaris’ten daha yakın olmasına rağmen daha az parlak bir yıldız olduğu için bunu fark etmek neredeyse imkânsızdır. Bu yüzden “güney kutup yıldızı yoktur” diyen olursa yanlış bir şey söylemiş olmaz. Kutup yıldızı Polaris’in Türkçe adı “Demir Kazık” yıldızıdır. Kuzey yarım kürede sadece denizciler değil karada yolculuk yapan bütün gezginler adeta gökyüzüne çakılı bir şekilde sabit duran bu yıldıza bakarak yönlerini tayin ederler. Bütün yıldızlar kuzeyde kutup yıldızının etrafında döner. Saat yönünün aksine olan bu dönüş aslında dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi ile alakadardır. Dürbünle baktığınızda göz alabildiğince çok yıldız görebilirsiniz. Elbette dünya dönüş eksenin kuzeyine denk gelen Polaris yıldızı gibi güneye denk gelen yıldızlar da bulunacaktır. İşte parlak olmadığı ve kolayca görünemediğinden dolayı binlerce yıldır yön bulmaya yarayan kutup yıldızına bu yarımkürede maalesef rastlayamazsınız. Peki, farklılık sadece kutup yıldızı olmayışında mıdır? Hayır. Güney gökyüzünde birçok şey bambaşkadır. Bir kere kuzey yarımkürenin aksine yıldızlar saat yönünde dönerler. Galaksimiz Samanyolu bile bu yarımkürede daha farklıdır. Kuzeyde görmediğimiz yıldızlar burada görülmeye başlanır. Astronomik seyir tekniğini uygulamak da elbette bu yarımkürede biraz daha farklıdır. Enlem ve boylam hesaplamalarının bir kısmında kuzeyde toplarken bu tarafta çıkarmak zorunda kalır öylece cetvellere girersiniz. Aksi takdirde bulunduğunuz noktayı tespit etmek için mevkii hattı çizmeniz mümkün olmaz. Kuzey yarımkürenin neredeyse yarısı denizlerle kaplı iken güneyde durum yine farklıdır. Burada yeryüzünün neredeyse yüzde 85’i denizlerle kaplıdır. Atmosfer çok daha temiz kalmış olsa gerek; güney de yıldızlar çıplak gözle bakıldığında sanki daha çokmuş gibi görünmektedir. Yıldızların parlaklığı “kadir” denilen yıldız parlaklık ölçüsü ile bilinir. Güneyde daha parlak kadirden yıldızlar kuzeydekinden farklı olmasa da bu durum gözlerimizi yanıltmaktadır. 5.47 kadir parlaklığı ile oldukça sönük görünen güney kutup yıldızı Sigma Octantis’i çıplak gözle görmek oldukça zordur.Buna mukabil kuzey kutup yıldı Polaris 1.95 kadir’le güney kutup yıldızından 25 kat daha parlaktır. Kuzey güney farklılıkları olsa da değişmeyen bazı gerçekler de vardır. İşte en önemlisi şudur: Dünyamız muazzam bir uzay denizinde saniyede yaklaşık 30 km hızla güneş etrafında ve yine çok hızlı bir şekilde kendi ekseninde dönmektedir. Diğer kardeşleri olan gezegenlerle birlikte mükemmel bir şekilde hareket etmektedirler. Düşünen insan için bu hızlar muazzam bir sürattedir. Mesela bir top mermisinden 60 kez daha hızlıdır. Ses süratini kat kat aşan bir değere ulaşır