Gündem

HUZUR VE BEREKET AYI RAMAZAN - Özbek Türkleri asırlık iftar geleneğini yaşatıyor

Afganistan'dan yıllar önce Türkiye'ye getirilerek Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine yerleştirilen Özbek Türkleri, imece usulüyle camide kurdukları iftar sofrası geleneğini yaşatıyor.

Afganistan'ın Bağlan ve Fulkhumri bölgelerindeki Özbek Türkleri, Rusya'nın ülkelerini işgal etmeleri üzerine 1986'da getirildikleri Ceylanpınar ilçesinde kendi kültürlerini de devam ettirmeye çalışıyor.

Geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan çok sayıda Özbek Türkü, her yıl ramazan ayında birlikte camide iftar açma heyecanını yaşıyor. Asırlık geleneklerini gelecek nesillere aktarmak isteyen Özbek aileler, torunlarının da atalarının izinden gitmesini istiyor.

İftar saatine yakın, camilerde bir araya gelen Özbekler, imece usulü kurdukları sofrada yan yana oturuyor, dua ediyor. Ramazan boyunca her gün çorba, Afgan pilavı başta olmak üzere yöresel yemeklerle iftarlarını açan Özbekler, bu geleneği uzun yıllardır sürdürmenin heyecanını yaşıyor.

Cami avlusuna kurulan sofralara gençler yardım ederken çocuklar için kurulan sofradaki heyecanlı bekleyiş ise iftara renklilik katıyor.

Türkiye'nin, Ceylanpınar'ın artık kendileri için vatan olduğunu ifade eden Erol, "Türkiye bizi getirdi ve adeta cennete gelmiş gibi olduk. Gerçekten Türkiye'de çok rahatız. Dünyada zulüm gören insanların haline bakıyoruz, durum çok vahim. İnsanlar rahatça iftar yapamıyorlar. Bizler her zaman Türkiye için dua ediyoruz." diye konuştu.

İftarın ardından akşam namazını da cemaatle kılan Özbekler daha sonra teravih namazına gelmek üzere evlerine dağılıyor.

Akşam ezanının okunmasıyla Türkiye'nin bekası, ülkenin birlik ve beraberliği için yapılan duanın ardından Özbekler oruçlarını açıyor. Ramazan boyunca her akşam verilen iftara isteyen herkes katkı yaparken, yemeklerin mütevazı olmasına özellikle dikkat ediliyor.

"Daha önceleri toplu iftarları evlerimizde yapardık ve herkes kendi gücü nispetinde insan çağırırdı. Daha sonra toplu iftarlardan herkes nasiplensin diye imece usulüyle camide toplu iftarlar yapmaya başladık. Artık kim iftar vermek istiyorsa camide yaptığımız toplu iftar yemeğine katkı sunuyor. Bazen Özbek pilavı yapıyoruz, bazen mercimek çorbası yapıyoruz. Böylece hep birlikte iftar yapmış oluyoruz. Ama israf olmasın diye fazla çeşit yapmıyoruz. Mümkün olduğunca iftarların mütevazi olmasına özen gösteriyoruz."

Zeynel Abidin Erol, toplu iftarın çok eskilere dayandığını anlatarak, şunları söyledi: