Ketebe Yayınları Aralık ayına 6 yeni eserle giriyor

Güneşe Tutulan Ayna / M. Fatih Andı / Şiir, "Güzellik güneşi"nin "söz iklîmi"ne aksedişidir. Ve her bir hakîkî şiir, bu dünyayı daha aydınlık kılmak için o güneşe tutulmuş birer aynadır. Şairlerse, bu aynalarla bizim gözümüzü alan bir ışık cümbüşü oluşturan haşarı çocuklar... Bu ışık oyunu kiminin kaleminde bir havai fişek gösterisi, kimininkinde ise bir şehrâyin... Bizim burada yapmaya çalıştığımız ise, güneşi yansıtan bu aynalara ikinci bir ayna tutmak. O aynaların ışığını farklı cihetlere, farklı açılardan bir nebze de olsa yöneltmeye çalışmak. Bir bakıma, Âsaf Halet'in "ayna ayna içinde" dediği durum...

Cerrâhîlik Metinleri / Cerrâhîlik Metinleri isimli bu eser, tasavvuf tarihimizin çok dikkat çeken -şöhret olmamış ama Musul’dan Rumeli’ye kadar yayılmış- Cerrâhî tarîkatı şeyhlerinin konu ve şahıslarla ilgili bilgilerini bize aktarıyor. Bazısı Cerrâhî şeyhleri tarafından kaleme alınmış beş risâleden oluşan eser, Mehmet Cemâl Öztürk tarafından latinize edildi ve ilk kez günümüz okuyucusuyla buluşacak.

Cerrâhîlik Metinleri / Bir İstanbul tarîkatı olan Cerrâhî tarîkatını kaynağından öğrenmek için en iyi eserlerden biri Cerrâhîlik Metinleri çünkü bazısı bizzat Cerrâhî şeyhleri tarafından yazılan beş risâle içeriyor. Mehmet Cemâl Öztürk tarafından yayına hazırlanan eser, Ömer Tuğrul İnançer’in takdimiyle…

Avrupa’nın 50 Büyük Yalanı / Kitapta Rönesans, Gutenberg, Don Kişot, Kopernik, Galile, Voltaire, Florence Nightingale, Magna Carta, Shakespeare, Einstein gibi Batının üstünlüğü tezine kaynak oluşturan efsanelerin yalan olduğu açıklanıyor. Böylece Doğu Despotizmi ve Batı üstünlüğü tezi çürütülüyor… Avrupalılaşma diye başladığımız serüvenin adı gün geldi Garplılaşma oldu, sonra Batılılaşma, Modernleşme, şimdi de Küreselleşme.

Satranç Ustası Don Sandalıo’nun Romanı / Kitap mektuplardan oluşuyor, yazar -sözde- arkadaşına yalnızlığından, insanların ahmaklığından ve satranç oynanan bir lokalde tanıştığı Don Sandalio’dan bahsediyor, Don Sandalio’nun kişiliğini, özel hayatını hiç merak etmiyor, onun satranç oynarken gösterdiği sessizlik, etrafı ile alakasızlığı onu etkiliyor, kitabın içinde gizli hileler ve oyunlar mevcut aslında mektubu yazan, (karşı taraf) yazılan ve Don Sandalio aynı kişi, bireysellik ve yalnızlık vurgusu ön planda. Doğaya (özellikle ağaçlar ve kısmen ölmüş büyük bir yarığı olan bir meşe ağacına) atıflar var. Kısa ve derin bir roman… Daha çok ahmalık yapan ya da ahmakça şeyler söyleyenler en zeki geçinenlerdir.

Yirminci Yüzyılın Sonu / Kitap Berlin Duvarının yıkıldığı yıllarda bir yandan Doğu Avrupa’da yaşanan gelişmelere bir yandan da bu ülkelerin tarihlerine ışık tutuyor. Lukacs aynı zamanda 20. Yüzyılın tarihinin Berlin duvarının yıkılmasıyla sona erdiğini savunuyor. Bu tarihi serüven ile birlikte bir yandan da milliyetçilik, komünizm gibi dönemin yükselen akımlarının bir yorumunu yapıyor.

Yirminci Yüzyılın Sonu / Hangisi daha zalimdi? Bunun için kurbanlarının sayısını kıyaslamanın bir yararı yoktur? Tüm insan karakteristikleri gibi zalimlik de bir nicelik değil nitelik konusudur. Hitler’in zalimliği soğuk ve zihinseldi; Stalin’inki Gürcü sıcaklığındaydı ve kanında saklıydı. Her ikisi de devlet adamlığını öğrenmelerinin bedelini kurbanlarına ve rakiplerine ve hatta müttefiklerine ödetmişlerdir.

40 Soruda Türk Romanı / Mehmet Narlı / Prof. Dr. Mehmet Narlı’nın yayına hazırladığı 40 Soruda Türk Romanı’nda Türk romanının kuruluşu ve gelişimi, Türk romanı etrafında yapılan kuramsal tartışmalar, Türk romanında terimler ve teknikler, türler, tipler, karakterler, Türk romanının tarihsel seyri alanının en önemli yazar ve akademisyenleri tarafından incelenip okura sunuluyor.

Öncelikle taşra etrafında, kırsalın içindeki haksızlıklar ve çatışmalarla kurgulanan romanlar, işçi-patron, şehir ve yoksulluk temalarıyla sosyolojik gelişmeyi takip etmiştir. Toplumsal bir mesele etrafında alt yapı, üstyapı çekişmesini merkeze oturtan bu roman anlayışı bir çeşit aydın sorumluluğu gibi de eleştiri yazılarında sıklıkla öne çıkarılmıştır. Bu romanların Türkiye’nin sosyal tarihi için belgeler taşıyan olumlu kısımları olduğu kadar şabloncu bir şemaya düşen olumsuz tarafları da vardır.