İslamı yok edemeyenlerin, idraklardaki islamı yok etme ve islamla  insan arasına salt aklı engel olarak koyma çalışması idi Hadis i şeriflere yapılan saldırılar. Bunun için geliştirilen söylem modası ise ‘’ ben hadise inanıyorum ama sahih olanına fakat çoğu sahih değil’’ idi. Burada ayet yada hadis i şerif kaynaklı bir savunma maal esef ki muhatapların azgınlığı ve aklı put edinişleri dolayısı ile yetersiz kalacağı için ve zaten direkt kaynaklara saldırdıkları için kullanılmayacaktır. 
Bu güruhu la yüflihunun akıl zannettikleri şey ise nefisleri idi. Aslında nefislerinin  ve egolarının kabul etmediğini akıllarının kabul etmediği şeklinde ifade ederek iki yüzlü ve korkak bir tavır sergilemekte iç hallerinde kendilerine karşı ise rezil olmaktadırlar. İşte onlar kendisine rezil olmuş kimselerdir. Halk nazarında ise itibarları ve heybetleri devamlı şişmekte olan bir balonun akıbetinden farksızdır. 
Mevlana ks. Akıl işin sonunu görür görmüyorsa nefistir, derken tamda bu devrin bu müfsidlerini işaret etmiştir. Cumhur i ulemanın ve ümmetin ekseriyetinin ittifak ettiği kaynaklara leke ve gölge düşürmeye çalışan fasıklara söylenecek söz, İslam kalesinin duvarına diş geçirmeye çalışan kelbüşşeytanlara edilecek kelam sonucu itibari ile zamanı ziyandır. Samimi cahillere, bilgisizlere öğretmek muhakkaktır, fakat muannid ve zır cahil ve sureta dik duruken dahi hakikatte nefsine secde halindeki ekabirlere söz yoktur. Zaten bir çoğu besmele çekmesini guslü dahi bilmezken islamın kalbine ameliyata girişmektedirler.
Ve onlara soruyoruz: Ey ayetlerde yok diye hadis i şerifleri yalanlayanlar evde ki baba dediğiniz adamın babanız olduğuna dair ayet mi var. Sizler kimin sözüne güvenerek o adama baba dediniz. Sizlerin sözüne güvendiğiniz o kişiye olan güveniniz kadar, bu mü’minlerin, hadis şerifleri  muhafaza uğrunda bedeller ödeyen ümmetin geçmiş  ulemasına güveni olmayacak mı. 
Ve bu insanlar itirazlarının ve söylemlerinin bir adım ötesindeki sonucunu dahi göremeyecek kadar kör ve görse dahi umursamayacak kadar vicdan ve insaftan yoksun kimselerdir. 
Sonuç : kaynaklara ve hadis i şeriflere düşürülen şüphe ve gölge bir reaksiyon halinde bütün hadis i şeriflerin ortadan kalkması ile sonuçlanacaktır. Kuran ı açıklayan hadis i şerif ortadan kalktığında herkes Kuran dan anladığına göre fert fert  milyonlarca din ortaya çıkacaktır. İşte böyle bir sonuç kaçınılmaz iken Allah cc ın lanetlediği istikametlerini bozmamaktadırlar. 
Son olarak deriz ki: Hakikate saygı duymayanlarla kelam sahasında mücadele faydasız ve boş bir uğraştır. Nasıl şahıslardaki biyolojik demir eksikliği ferdi planda güçsüzlüğe ve halsizliğe sebep oluyorsa ictimai mücadele ve davalarda da demir eksikliği o denli güçsüzlüğe ve mağlubiyete sebeptir. VESSELAM.