Hz. Peygamber’in hanımlarla olan ilişkilerinde özellikle de aile hayatında ilgi, değer verme, adalet, eşitlik, hoşgörü, sevgi, saygı, nezaket, güven, iff et, feragat, haklara saygı, sabır ve tahammül, empati ve zarafet hakim olduğu için neticede o ailede huzur, uyum ve mutluluk hakim olmuştur. Hz. Peygamber, eşlerle iyi geçinme hususunda bazı taktikler de vermiştir: “Bir kimse karısına kin beslemesin.
Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” 9 Bu da Hz. Peygamber’in kayda değer alternatif ve çözüm getirici bir yaklaşım tarzıdır. Eşi kendisinden hoşnut olan kadın şöyle müjdelenmektedir: “Kocası kendisinden hoşnut olarak ölen bir kadın, cennete girecektir.” 10 Bunun tersinin düşünülmesine de bir engel görülmemelidir. “Hanımının sende hakkı vardır, çocuğunun sende hakkı vardır, ailenin sende hakkı vardır” 11 buyurarak böylece yakın çevredeki insanların haklarına riayet edilmesinin ne kadar önemli bir olgu olduğunu vurgulamıştır. Hz. Peygamber, o derece nazik bir insandı ki hayvana binerken dahi hanımlarına yardımcı olurdu.12 Bir seferinde kendisi bir yemeğe davet edilmiş, bu daveti ancak hanımıyla gelmesi şartıyla kabul edebileceğini beyan etmiştir.13 Bu da hanımına vermiş olduğu değeri ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber, hanımlarıyla birlikte bir seyahate çıkmış, hanımları deve üzerindeyken sürücü, develeri hızlı sürmeye başlayınca o, hanımların nazik yapısına dikkat çekerek sürücüyü uyarmıştır. O, bu uyarısında kadınları kristale benzeterek onlara karşı ne denli nazik olduğunu göstermiştir. 14 Hz. Peygamber zarafet, nezaket ve yumuşaklığın öneminin anlatıldığı hadislerde şu ifadeler dikkat çekicidir: “Allah Refiktir, bütün işlerde Rıfkı (yumuşaklığı) sever.” 15 “Yumuşaklık ev halkına hayır ve menfaat sağlar. 16 “Yumuşak huydan yoksun olan, iyilikten de yoksun olur.” 17 “Ey Aişe, yumuşak (huylu) ol! Zira Allah, ehl-i beyte hayır dilediği zaman onlara yumuşaklık bahşeder.”18 Hz. Peygamber (s.a.s.)’in aile eğitiminde bu tür değerlerin hâkim olduğu söz konusudur.
HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) EV İŞLERİNE YARDIM EDERDİ
Peygamberimiz (s.a.s.) ailesinden hizmet beklemezdi. Kendi işini kendisi görürdü. Hz. Aişe şöyle der: “Herkes evinde ne yaparsa Rasûlullah (s.a.s.) de onu yapardı. Elbisesini yamar, ayakkabısını tamir eder, koyunları sağar, kendi işini kendi yapardı” 19 Bununla birlikte annelerimiz Allah'ın Rasûlüne hizmet etmeyi şeref bilirlerdi. Sadece onlar değil, ashab-ı kiramın hanımları da ev işlerini yaparak eşlerine hizmet ederlerdi. Hatta peygamberin kızı Hz. Fatıma’nın el değirmeni kullanmaktan ellerinin yara olduğu, su taşıdığı, ev süpürdüğü vs. rivayetlerde belirtilmiştir. 20 Ancak Peygamberimiz (s.a.s.) hanımlarından hiçbirini hizmette kusur etti diye azarlamamıştır. Hz. Âişe, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in evde ne yaptığı sorulduğunda şöyle cevap vermiştir: “Ev halkının hizmetini yapar ve ev işleriyle uğraşırdı. Ezanı işitince de namaza giderdi.” 21 Ev hayatında sadeliği ve mütevazılığı tercih eden Hz. Peygamber, ev işlerinde dahi aile fertlerine/hanımlarına yardımcı olmuş ve onların işlerine katkıda bulunmuştur