Ölüm anından itibaren üç güne kadar, cenaze için cenaze sahibine taziye dileğinde bulunmak sünnettir. Bu süre zarfında Peygamberimiz (s.a.s); “komşu ve akrabalarının ölü sahiplerine yemek getirmelerini tavsiye etmiştir.” (İbn Mace, Cenaiz, 59). 

Abdullah b. Cafer’den…

Mute Savaşı’nda şehit olan Cafer-i Tayyar’ın (ra) ölüm haberi gelince Resûlullah Efendimiz (s.a.s), “Cafer’in ailesi için yemek pişirin. Çünkü başlarına kendilerini meşgul edecek bir iş geldi” buyurmuş ve Cafer’in ailesinin yemek hazırlamalarına izin vermemiştir. (Ebu Davud, Cenâiz, 25-26; Tirmizî, Cenaiz 21; İbn Mace, Cenaiz 59; Ahmed b. Hanbel, 6/380)

Evet sünnette yer alan yemek bu yemektir. İçinde birçok hayırı barındıran nebevi tavsiyeyi budur. Oysa günümüzde iş tam tersine dönüştürülmüştür.

Bölgemizde cenaze merasiminde özellikle de ilk üç gün boyunca çadırlar kurulup ağır bir masraflarla yemek yapılıyor. Buraya kadar ortada problem yokmuş gibi görünüyor. Ama dikkat edilince bu yemeklerin giderek büyük sıkıntıları beraberinde getirdiği görülecektir.

Biz de bunu aslına döndürmek için “Kınayıcıların kınamasından korkmazlar Maide-5/54” dusturuna sığınarak birkaç öneri sunma gayretinde bulunduk.

Taziye sahibi yakınının yasını tutacağına yemek derdine düşüyor. Ölüsünün arkasından hayır olsun diye bir sürü borcun altına giriyor. Daha sonra da borcunu kapatmak için gidip bankadan kredi (faiz) alıyor. Bu sefer ilk başta ‘hayır’ niyetiyle yaptığı işe haram bulaştırıyor. Bu bile büyük bir çelişki değil mi? Maddi ve manevi birçok mağduriyete sebep olan “taziyelerde verilen yemeklerin kaldırılması” konusunda, taziyelerdeki yemek israfının önüne geçilmesi, dini boyutu ve sosyal sınıfları incitici hususunda kimin ne önerisi varsa bizimle veya kamuoyuyla paylaşmalıdır ki maddi bir külfet ve manevi-psikolik bir sorun haline gelen bu konu naif bir şekilde çözüme kavuşabilsin.

Halka karşı mahcup olmamak için hakkın razı olmayacağı bir yola başvurmanın önüne geçilmek ve bu bağlamda maddi ve manevi birçok mağduriyete sebep olan ve maliyeti 25 ila 35 bin tl olarak değişen taziye yemeklerinin kaldırılmasına veya daha iyi bir çözüm bulunmasına bizce herkesin katkı sunması gerekmektedir. 
Herkesin eleştirdiği ama maalesef halk neder korkusundan dolayı kaldırılmasını hep başkasından beklediği bir yara, bir gerçek.!

Daha verimli olması için öncelikle İl müftüsü, ilçe müftüleri, kaymakamları ve her ilçede hatırı sayılır ve sözü dinlenir birkaç alim, münevver ve kanaat önderi tek tek ziyaret edilerek konuyu iyice anlatmak ve onlardan öneri alıp tecrübelerinden istifade etmek.

İl ve ilçe müftülerinin ve her ilçeden bir kaç alimin katılımıyla bir toplantı düzenlenmek ve bu doğrultuda merkez ve köy olmak kaydıyla tüm camilerde okutulması için müftülüğün bir hutbe hazırlaması. Vaazlarda işlenmesi...  Taziye yemekleri gerçekten de çok ağır sorunları doğurmakta, kaldırılması için her bölge-ilçe büyüklerinin, özellikle de ilçe müftüleri ve ileri gelenlerinin değinmesi ve bir çözüm getirmeleri gerekir.