İçimizdeki Yara Taziye Yemekleri' (2)


Bundan sonra kimse taziyelerde yemek yemeyerek kendinden başlasa acaba bir yararı olur mu bilemem ama sanırım herkes duyarlı davranırsa başlık parası nasıl kalktıysa bu da ortadan kalkar.

Örfümüze aykırıdır diyen cılız sesler olacak elbette. Bunlara da saygı duymakla beraber, cevaben söyleceğimiz birkaç önerimiz var.

Bu öneriyi getirenlerden hiç kimse sünnet olan taziyeye-taziyeleşmeye karşı değildir. Sizler toplumun belini bökecek olan bu olguya müspet çözümler getireceğinize, külfete külfet katıp daha daçıkılmaz ve çekilmez hale getiriyorsunuz.

Eskiden komşular taziye evine yemek götürürdü. Sonradan kim çıkardıysa bu adeti, işler tersine döndü. Geleneklerimize örfümüze bağlıyız madem; taziye evleri yerine taziyeler tekrar evlerde yapılsın. Çadırlar, taziye evleri yüksek tahtlar olmayınca bakalım evini taziyeye açmaya kim kendi ev halkını razı edecek! 

Maşallah her mahallenin, her köyün taziye evi var. Seçim beyannamelerine ve vaadlerine taziye evleri giren başka bir memleket var mı?

Bu, bir sektör haline geldi artık. ‘Taziye yemekleri itina ile yapılır; özen ve itina ile deneyimli personeli ve sağlıklı ortamda yemek üretimi yapılır, ekonomik fiyatın tek adresi’ diyen reklamler vs...

Uzaktan gelenler nasıl olacak diyenler ve benzeri serzenişte olanlar da olacaktır elbette. Bunlara da saygı duymakla beraber, cevaben söyleceğimiz birkaç önerimiz var.
Değerli dostlar inanın düşündüğünüz hatta düşünmedikleriniz de dikkate almaya çalışarak bu konuyu yazmaya gayret gösterdim ama ‘maksat üzümyemektir bağcıyı dövmek değil’ anlayışıyla yola çıkarak hepsini değil özünü işlemekle yetindik. Sizinle aynı hassasiyette olduğumuzu da bilin istiyoruz.

Taziyeye yakın olanlar öğle ve akşam yemekleri saatlerinde gitmemeleri. Örneğin 11: 45 ila 13: 00 arası ve akşam namazı vaktinden 45 dk önce taziyelere gidilmesin. Yani yemek saatlerinde gitmemeleri, öncesinde veya sonrasında gitmeleri, öncesinde gidenlerin de yemeğe kalmamalarıyla başlanabilir.

Taziye kültürümüzde eskiden yemek mevzusu olabilir fakat bunun izahı olabilir bir yanı vardı. Şöyleki, genelde köylerden köylere toplu şekilde yaya gidilmekteydi. Varıncaya kadar öğlen oluyordu, dönüşte de akşamı oluyordu, sonuçta bir yemek yenilmek zorunda kalınırdı. Gelenler de bir torba pirinç, şeker, bir teneke yağ veya bir keçi, koyun taziye sahibine getirirdi.

Şimdi öyle değil, iletişim ve ulaşım çok rahat. Çok kolay arabana bin git selam ver fatihanı oku, yarım saat bir saat otur, başsağlığı dileğini-hasbihalini yap,  gidiş-dönüş hepsi azami üç saat...

Bir günlük uzaklıktaki insanlara gelince. Uzaktan gelen yarım saat oturup, fatihasını okuyup geri dönebilir. Ayrıca olmadı bir vakit yemek yemesin, dünya mı yıkılacak, kıyamet mi kopacak. O gün oruçlu saysın kendini. İnanın taziye sahibinin bir de yemekle uğraşması misafire ikramda bulunması ne islamidir ne de insani... Acısını paylaşmak için geldiği dostu için bir öğünlük yemekten vazgeç(e)miyorsa, bunun için onu ayıplıyorsa (ayıplama ve dedikodu konusu yapıyorsa) taziyesine gelmesin zaten. Hem illa yiyecekse, kavurma, pilavüstü et yerine hazırda ne varsa o yenilsin-ikram edilsin.

Değerli dostlar, o uzaklıktaki dostlarımız; geliş-gidiş dönüş, bıraktıkları işleri, yolmasrafi hepsi ‘başın sağolsun’ demek içindir. Taziye için gelenlerin çoğunun Trafik kazalarından ötürü kendi taziyeleri olmaktadır. Uzakta olan dost veya (birinci derece hariç) akrabalar, bunu günümüz şartlarında telefonla-görüntülü de yapabilir diye düşünüyorum. Şimdilik bununla yetiniyor, bununla beraber kimin bir önerisi ve katkısı varsa ona da açığız. Lütfen bize bildiriniz.