Haklı olmasına rağmen katledilen Habil, ve ateşe atılan İbram (as) Ve ayı ikiye bölerek reddedilemez delil sunan ve buna rağmen reddedilen Muhammed Mustafa (sav) nın haklı davasının her planda ki savunucusu yerine göre karşı harekattan çekinmeyen ve nerde olduğunu bildiğim ve bilmediğim muhataplara.
Şüphesiz ki elan yaşanılan durum artık haklı olmanın tek başına bir işe yaramadığını ayan beyan ve Aşikarane-i Kübra derecesinde isbat etmiştir. Allah cc Kur’an-ı Kerim’i indirmiş eşya ve hadiselere nasıl uygulanacağı noktasında ise Mizanı yani sünneti seniyye yi indirmiş. Ve Hadis-i Şerif’leri de kitabı ile beraber muhafaza etmiştir.Ardından demiri indirmiştir. Toplumlar ve adalet üç sac ayağı üç nokta üzerine inşa olabilir. Kitab mizan ve demir üzerine. Bu üçünden biri eksik olduğunda temelde ne şeriat ne ahlak ne tasavvuf hiçbirşey kalmayacaktır. Yaşanan pratik hayatta ise asla kargaşa ve huzursuzluk ve kavgalar bitmeyecektir.
Mizan ile desteklenmeyen bir Kitab’ın anlaşılması ve toplum adalet ve asayiş düzenleyicileri tarafından idrak ve de tatbik edilmesi imkan ve ihtimal dahilinde değildir. Demir ile de desteklenmeyen bir kitap ve mizanın ise eşya ve hadiselere tatbik edilmesi asla ve kat a mümkün değildir. Ve elan yaşadığımız bütün sıkıntıların menba ı ise tam olarak ta budur. Yalnız kitap ve mizanın pratiğe yansıtılması noktasında ise daha gayri müslimlere değil Müslimler’e gelir gelmez Müslümanın nefsi asla kabul etmeyecektir. Demir ile desteklenmediği için itibar edilmeyecek ve özelde İslam toplumunu genelde ise dünyayı asla dizayn edemeyecektir. Tamda bu noktada Kitap ve Mizanın demir ile desteklenmesi gerekliliği ve kaçınılmazlığı ayan ve evvelde zaten beyandır.
Kitap, Mizan ve demir ayrılmazlığının isbatını bir hadise üzerinden tasvir ile edecek olursak: farz ı misal bir şahıs tüm toplum vicdanını yaralayacak bir suç işlemiş olsa ve mahkeme kurulsa. Adalet tatbik ediciler hakim ve suçlunun iki tarafında da asker olsa. Hakim kitap ve mizanın gereği üzerine suçluya idam cezası verse. Ne olur? Eğer suçlu fiziken güçlü ise o hakimi de yanında ki o askeride etkisiz hale getirecek ve hüküm tatbik edilemeyecek ve muteber olamayacaktır. Bu hadise de demir yok. Kitap, Mizan ve bunların gereği hüküm ve hükmü açıklayan hakim sonuç ise hüsrandır. Fakat misale demiri dahil ettiğimizde yani o askerlerin omzuna demiri astığımızda. İşte o vakit hükme boyun eğilecek ve o vakit toplum huzur bulabilecektir. Ve işte o vakit zulüm duracaktır. Zulmü durdurma metodları içinde Kitap, Mizan ve demir yoksa işte o metotları konuşanlar ve yazanlar art niyetli ve konuşmaları ile mazlumların sesinin duyulmasını engelleyen şeytanın birer borazanıdırlar. Vesselam.