EKONOMİ

Merkez Bankası toplantı özetini yayımladı 

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 21 Mart'taki toplantısında alınan kararlara ilişkin özet yayımlandı. Buna göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı bildirildi.

Özette, şubatta, aylık manşet enflasyon ve enflasyonun ana eğiliminin gerilemekle beraber Enflasyon Raporu tahmin patikasında öngörülenin üzerinde seyrettiği ifade edilerek, tüketici fiyatlarının şubatta yüzde 4,53 yükseldiği, yıllık enflasyonun 2,21 puan artışla yüzde 67,1 olduğu hatırlatıldı.

Özette, bu dönemde hizmet, gıda ve enerji gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, temel mal ile alkol-tütün-altın gruplarının katkısının gerilediği belirtildi.

"Süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin"

Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra ramazana özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edilen özette, bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğu kaydedildi.

Özette, gıda grubunun doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonu olumsuz etkilemeye devam ettiği anlatılarak, "Enerji grubu aylık enflasyonunun ana belirleyicisi jeopolitik gelişmeler, petrol üretimine ilişkin alınan kararlar ve gerileyen stok seviyeleri neticesinde yükselen petrol fiyatları ile Türk lirasının seyrini takiben akaryakıt kalemi olurken, bedelsiz doğal gaz kullanımının aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi 0,01 puan ile oldukça sınırlı kalmıştır. Temel mal grubu aylık enflasyonu şubat ayında zayıflamış, dayanıklı mallar başta olmak üzere bu grupta fiyatlar ılımlı bir oranda yükselmiştir." denildi.

Bu yılın ilk çeyreğinde yurt içi talepte devam eden dirençli seyrin maliyet artışlarının fiyatlara geçişini kolaylaştırdığı belirtilen özette, hizmet enflasyonundaki katılığın, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tuttuğu vurgulandı.

"Kurul, ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir"

Özette, şubattaki aylık enflasyonun ana eğiliminin, hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleştiği aktarılarak, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C endekslerinin aylık artış oranlarının sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 4,2 seviyelerinde gerçekleşerek önceki aya göre zayıflasa da halen yüksek seyrettiği ifade edildi.

B ve C endekslerinde mevsimsellikten arındırılmış 3 aylık ortalama artışların sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 5,2 olarak ölçüldüğü hatırlatılan özette, fiyat artışlarının B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada ocak ayına kıyasla güçlenirken, temel mal ve hizmet gruplarında yavaşlama kaydettiği anlatıldı.

Özette, bu dönemde yayılım endeksinin önceki aya oranla sınırlı bir miktar yükselirken, Medyan, SATRIM ve diğer ana eğilim göstergelerinin gerileme kaydettiği belirtildi.

Şubatta, alt gruplar bazında gıda sonrasında en yüksek fiyat artışının aylık bazda yavaşlamasına karşın öngörülenden yüksek bir seyir izleyen hizmet kaleminde olduğu vurgulanan özette, "Hizmet grubunda fiyat artışları, geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ve ücret ayarlamalarının devam eden yansımalarıyla, genele yayılan bir görünüm arz etmiştir. Ücret artışlarının maliyet yönlü etkisi gerek mal gerekse hizmetlerde fiyatlara nispeten hızlı bir biçimde yansırken, talep yönlü etkisi zamana yayılmakta ve maliyet yönlü etkilere kıyasla daha fazla belirsizlik içermektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörülerle uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olduğu belirtilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Yıllık enflasyon temel mal grubunda şubat ayında yüzde 54 seviyesindeyken, hizmet sektöründe yaklaşık yüzde 94 ile 40 puan daha yukarıdadır. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi şubat ayında tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 40'ı kadar üzerinde seyrederek, artışların bir miktar güç kaybetmekle beraber sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Kira, eğitim ve sigorta gibi belirli hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkacağı değerlendirilmektedir."

Kira, eğitim ve sigorta fiyatlarındaki artışlar...

Özette, kira yıllık enflasyonunun yüksek bir seviyede seyrettiği vurgulanarak, Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergelerin, kira artış oranında şubat ayında başlayan yavaşlamanın mart ayında devam edeceğini ima etse de mevcut seviyelerin Enflasyon Raporu'nda öngörülenin üzerinde olduğu kaydedildi.

Eğitim hizmetlerinde ise özel okul ücretleri kaynaklı yüksek oranlı artışların izlendiği aktarılan özette, "Geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu ve ücret gelişmelerinden de etkilenen özel okul ücretlerinin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı olarak temmuz ayına kadar kademeli olarak Tüketici Fiyat Endeksi'ne yansıyacağı dikkate alındığında, bu kanaldan hizmet enflasyonunun yakın dönemde olumsuz yönde etkilenme riski bulunmaktadır. Sigorta hizmetlerindeki gelişmeleri ulaştırma sigortası sürüklemiş, burada son iki ayda zorunlu trafik sigortası fiyatlarındaki yükselişler dikkat çekmiştir." denildi. 

Özette, "Yurt içi üretici fiyatları şubat ayında yüzde 3,74 oranında yükselirken, yıllık enflasyon 3,09 puan artışla yüzde 47,3 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları şubat ayında yatay seyrederken, dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları gruplarında fiyatlar belirgin artış sergilemiştir. Yıllık enflasyon sermaye malı kaleminde görece yatay seyrederken diğer alt gruplarda artış kaydetmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Geçen yılın ekim ayından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatlarında, ocak ayında başlayan artış eğiliminin şubatta da devam ettiği belirtilen özette, şubatta alt kırılım bazında küresel enerji fiyatlarının artış eğilimini korurken, son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatlarının da kısmen yatay seyrini sürdürdüğü aktarıldı.

Özette, mart ayının ilk üç haftası itibarıyla gerek enerji gerekse de enerji dışı emtia fiyatlarının yükselmekte olduğunun izlendiği vurgulandı.

"Öncü göstergeler, mart ayında enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamaya işaret etmektedir"

Özette, Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi'nin şubat ayında tarihsel eğiliminde seyrettiği belirtilerek, "Şubat ayında bir miktar gerileyen küresel navlun ücretleri, mart ayında da azalma eğilimini devam ettirmekle beraber yüksek seyrini sürdürmektedir. Ocak ayında uzayan tedarikçilerin teslimat sürelerinde şubat ayında önemli bir değişiklik gözlenmemiştir. Taşımacılık maliyetlerinin izleyen aylardaki gelişimi ve enflasyon üzerindeki olası etkileri yakından takip edilecek bir unsurdur." ifadelerine yer verildi.

Orta vadeli enflasyon beklentilerinde gerileme devam ederken, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon beklentilerinin yükseldiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

"Mart ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 37,8'den 1,08 puan düşüşle yüzde 36,7; gelecek 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 23,1'den 0,38 puan düşüşle yüzde 22,7 seviyesine gerilemiştir. Öte yandan, cari yıl sonu enflasyon beklentisi 1,23 puan artışla yüzde 44,2 olarak ölçülmüştür. Gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentisi de yüzde 25,2'den 1,09 puan artışla 26,3 seviyesine yükselmiştir. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 12,3'den 0,51 puan yukarı yönlü güncellemeyle yüzde 12,8 olmuştur. Enflasyon beklentilerinin mevcut seyri, enflasyon görünümünü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmektedir."

Özette, öncü göstergelerin, mart ayında enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamaya işaret ettiğine dikkat çekilerek, "Diğer taraftan, söz konusu yavaşlamaya rağmen, ana eğilimin Enflasyon Raporu'nda öngörülen düzeyin bir miktar üzerinde olduğu değerlendirilmektedir. Öncü verilere göre, mart ayında fiyat artışları temel mal grubunda önceki aya kıyasla bir miktar yükselirken enerji başta olmak üzere diğer gruplarda yavaşlamaktadır. Ramazan ayının da etkisiyle bir önceki ay önemli ölçüde yükselen gıda fiyatlarında, sebze fiyatlarının da etkisiyle bu dönemde daha ılımlı artışlar gözlenmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Hizmetlerde de aylık fiyat artışının yüksek seyretmekle şubat ayına göre güç kaybedeceğinin öngörüldüğü belirtilen özette, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Diğer taraftan, öncü göstergeler, kur geçişkenliği yüksek ve hızlı olan dayanıklı tüketim malları fiyat artışlarında bir önceki aya kıyasla daha yüksek bir seyre işaret etmektedir. Böylelikle mart ayı enflasyon görünümünde, kur ve emtia fiyat gelişmeleri, dirençli seyreden yurt içi talep ve ramazan ayına özgü bir önceki aydan sarkan unsurların (özellikle kırmızı et üzerinde) etkisi hissedilirken, geriye doğru endeksleme eğiliminin yansımalarının sürdüğü ve özellikle eğitim hizmetleri fiyatlarında artışların devam ettiği izlenmektedir."

"Gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecek"

Özette, Kurul'un, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45'ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine, ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği hatırlatıldı.

Kurul'un, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar verdiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir.

Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır."

Özette, Kurul'un politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceği bildirildi.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergelerin yakından takip edileceği ve Kurul'un, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağın özette, Kurul'un, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacağı belirtildi.