Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) işbirliği halinde büyük bir cinayete ortak oldular. Hükümeti ve yöneticilerini hem bu dünyada hem de mahşerde çok zor duruma düşürecek faiz yanlışının içine soktular. İslami hassasiyetlere karşı yürütülen bu hoyrat ve çirkin davranışın bir an önce düzeltilmesini umut ederek konuya açıklık getirelim.
Düşük gelirli ailelerin konut sahibi olmaları için yıllık yüzde 8 civarındaki bileşik faizi milletimize dayatan TOKİ yöneticileri, sanki faizden başka finansman yolu yokmuş gibi böylesine kirli bir işe imza atmıştır. Devletin faizle ev satma zorunluluğu olmadığı halde sırf Müslümanları aldatmak için böylesine çirkin bir tezgâh açıldığını çok net bir şekilde görebiliyoruz.
1 milyon 200 bin vatandaşımız tuzağa düşürülerek faiz batağının içine çekilmiştir. Hâlbuki böyle bir finansman modeline ihtiyaç yoktur. Yıllardır yapıldığı üzere faiz yerine taksitle ev satışı yapılması kimleri rahatsız ediyor acaba?
Bundan daha vahim olan husus ise Diyanet İşleri Başkanlığından gelmiştir. Resmen faizle yapılan bir işlem için “söz konusu projeden yararlanmak caizdir” fetvasını verilmiştir. Başımıza taş yağarsa şaşırmamak gerekiyor. İslam dininin açıkça haram kıldığı faiz (riba) işlemine Türkiye’nin en yüksek dini otoritesi olan Diyanetin verdiği bu cevap çok düşündürücüdür.
Ne yazık ki İslam âlimlerinin “tahrimen mekruh” hükmünü verdiği sigara konusunda sırf Cumhurbaşkanı dedi diye “haram” hükmünü veren Diyanet İşleri Başkanı ve yöneticilerinin, faiz konusunu caiz görmesi vicdanları derinden yaralamıştır.
Konu hakkında yani Diyanetin faiz fetvasının yanlış olduğunu ifade eden muteber İslam âlimlerinin açıklamalarını yeterli görerek detayına girmeye gerek yoktur. Çünkü neredeyse bütün ehli ihtisas bu konuda müttefiktir. Faizin haram olduğunu ve yüzde 8 gibi bir faizle ev almanın dini hükümlere aykırı olduğunu detayları ile pek güzel bir şekilde izah eden hocalarımızın sözleri üstüne konuşmak israftır.
Peki, pervasızca ve hoyratça bu saldırıyı yaparak apaçık dini hükümleri çiğneyenler neden böyle bir tuzağa düştüler. Hükümeti ve Diyanet teşkilatını yanlışa sürükleyen kimlerdir? Bu konu üzerinde duralım…
350 Yıl boyunca ülkemizde yaşayan Sabetay Yahudileri, öncelikle finans yönetimini ele geçirmişlerdir. Koca Osmanlı devletini faiz bataklığına sokarak milletimizi soyup soğana çevirmekten bir an bile geri durmamışlardır.
Osmanlı Maliye Nazırı Mehmet Cavit Bey, SabetaycılarınKarakaşi koluna mensup olup kendilerine düşman olan diğer bir gurup olan Kapaniler tarafından suikast bahanesi ile idam edilmiştir. İşte ülkemiz, SabetayYahudisi bu iki gurup tarafından parsellenerek soyulmuş her türlü kirli işin yapıldığı bir yangın yerine çevrilmiştir