Yazılarıma gelen yorumları okuduğumda fark ettiğim bir gerçek şudur. İnsanoğlu müthiş derecede aldatılmıştır. Adeta hipnotize edilmiş gibi olaylara bakıyor ve müesses nizam neyi emretmiş ise onun dediklerine uygun hareket ediyorlar.
Müesses nizam nedir? Kimlerden meydana geliyor kısaca cevabını vereyim.
Müesses nizam; hâlihazırda dünyadaki güç gruplarının asgari müştereklerde birleşerek meydana getirdikleri mevcut düzendir. Bu düzenin en önemli parçalarını ABD ve Batı dünyası üzerinde bulunan büyük ölçekli uluslararası kuruluşlar, Siyonist güçler ve İslam karşıtlığında birleşmiş gruplar, meydana getirmektedirler.
Hilafetin kaldırılması ve Osmanlı Devletinin yıkılması ile birlikte meydanı boş bulan müesses nizam unsurları, dünyayı kan gölüne çevirmişlerdir. Küçücük bir menfaat uğruna milyonlarca Müslümanı katledecek kadar acımasız ve vahşidirler.
Bunların tapındıkları ve değer verdikleri en önemli şey kuvvettir. Kuvvetli olan; onlara göre haklı olandır. Katliam yaparlarsa buna “teröristlere karşı savaşıyoruz” diyerek kendilerini savunurlar.
İtiraz edenler ise müesses nizamın esiri oldukları ve kendi seslerini güçlü bir şekilde duyurmaktan aciz kaldıkları için; değersiz ve kaale alınmayacak şekilde muamele görürler. Eğer güçlü bir şekilde itiraz edip müesses nizama karşı gelirler ise işte o zaman çok çeşitli yöntemler ile susturulup etkisiz hale getirilirler.
İşte yazımızın konusu da budur. Yani insanların gözlerinin içine baka baka nasıl bu kadar büyük yalanları söyleyebiliyorlar? Bu yalanları söylerken milyarlarca insanı neler ile kandırıp kendilerine köle kılmaya devam ediyorlar? Tuzak olarak kullandıkları malzemeler nelerdir? Bu sorulara kısmen de olsa bazı örneklerle cevap vermeye çalışalım.
11 Eylül 2001 saldırısı göstermiştir ki müesses nizam; internet gibi müthiş bir teknolojiye karşı dahi yalanlarını sürdürebilmektedir. Apaçık bir şekilde İkiz kulelerin patlayıcılar ile yıkılmasını, yolcu uçaklarının çarpması ile yıkılmış gibi gösterebilmektedirler.
Farzı muhal olarak Dünya Ticaret Merkezinin ikiz kulelerinin uçaklarla yıkıldığını varsayalım. Peki, 7 Nolu gökdelen yani WT7, nasıl oluyor da çarpma olmadan yıkılıyor?
Pentagon denilen ABD savunma Bakanlığı binasına çarpan güdümlü mermiyi nasıl oluyor da büyük bir yolcu uçağının saldırısı olarak gösterebiliyorlar?
Patlayıcıların düzenli olarak kullanılması ile mümkün olabilen kendi üzerine doğru yıkılan bu binalar nasıl oluyor da uçak çarpması ile yıkılmış gibi gösterilebiliyor?
Bu kadar büyük bir saldırı için Afganistan’da bir mağarada yaşayan bir kişiyi suçlu göstermek kadar abes ve korkunç bir yalan; nasıl oluyor da ABD’nin resmi raporlarında yer alabiliyor?
Sorular çok daha fazla uzatılabilir. Lakin 11 Eylül 2001 saldırısını örnek alarak bu ve benzeri büyük yalanlar; ABD ve müesses nizam tarafından nasıl oluyor da hiç yüzleri kızarmadan konuşulabiliyor?
Asıl bu soru üzerine odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü büyük bir yalan uzun süre boyunca devam ettirilemez. Hadi yalana devam ediliyor; bu kadar büyük bir insan kitlesine kabul ettirilemez. İşin daha kötüsü binlerce insanın hayatını kaybettiği bir cinayet; üstü örtülemez.