KÜLTÜR SANAT

Prof. Dr. Birol Akgün: Türkçe yabancı dil olarak okutulacak

​​​​​​​İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde 'Kültürel Etkileşim' temasıyla gerçekleşen 2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu'nun ilk oturumu yapıldı. Programda açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Birol Akgün, " Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için müfredat hazırladık" dedi.

13-15 Aralık tarihleri arasında devam edecek programa Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Türkiye Maarif Vakfı Tiran New York Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş, Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Gök ilk oturumda hazır bulundu.

İlki Tiran New York Üniversitesi’nde gerçekleşen sempozyumun temel amaçlarının açıklandığı faaliyet raporunda;  Türkçe öğretimi ve Türkoloji faaliyetleri başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında Balkanlara yönelik olarak çalışan bilim insanlarını bir araya getirmek olduğu belirtildi. Ayrıca kültürel bağlamda ortaya konulan eserleri, çalışmaları ve etkileşimleri tespit etmek ve yapılan araştırmaları değerlendirerek kamuoyunun istifadesine sunmak gibi amaçlar taşıdığı bildirildi. Sempozyum vasıtasıyla dil, edebiyat, tarih, sanat, mimari, musiki vb. alanlardaki kültürel etkileşiminin görünümü ve boyutlarının ortaya konulması amaçlandığı ifade edildi.

BİROL AKGÜN: STANDARTLARA UYGUN MÜFREDAT HAZIRLADIK

Sempozyumda açılış konuşmasını yapan, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Türk kültür ve medeniyetinin dünyaya doğru bir biçimde anlatılmasının önemine dikkat çekerek, Türkçe'nin yabancı dil olarak dil öğretimi standartlarına uygun müfredat hazırladıklarını söyledi.

Bu anlayış çerçevesinde çalışmalara devam edeceklerini belirten Akgün, "Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi alanında uluslararası dil öğretimi standartlarına uygun, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanan müfredat hazırladık. Okullarımızda okul öncesinden başlamak üzere K12’nin her kademesinde sistemli bir biçimde Türkçe öğretiyoruz. Okullarımızdan mezun öğrencilerimizin en az B2 seviyesinde Türkçe kullanma becerisine sahip olmalarını hedefliyoruz. Bunun için müfredatın esas alındığı ders kitap setleri, yardımcı okuma kitapları ve çeşitli materyaller üretiyoruz." dedi.

"TARİHİ BİR GEÇMİŞİMİZ VAR"

Prof. Dr. Birol Akgün, konuşmasının devamında Balkan ülkeleriyle ortak tarihi mirasa sahip olduğumuzu belirterek şöyle devam etti:

“Balkan ülkeleriyle uzun bir ortak tarihi tecrübemiz vardır. Osmanlı Devleti Türklerin olduğu kadar tüm Balkan halklarının da ortak devleti sayılır. Balkanlarla Anadolu arasındaki bu köklü tarihî ilişkilerin bir sonucu olarak Türk ve Balkan milletleri arasında inanç, dil, kültür, edebiyat, sanat, el zanaatları, folklor, mimari ve musiki gibi çeşitli alanlarda etkileşime dayalı ortak bir üretim ve birikim hasıl olmuş ve bu sayede ikili münasebetler sıkı bir biçimde kökü tarihin derinliklerine uzanan çok yönlü müşterekliklerle günümüze kadar devam etmiştir.

"HEDEF KADİM DOSTLUKLARI GÜÇLENDİRMEK"

Türkiye Maarif Vakfı Tiran New York Üniversitesi Balkan Araştırmaları Merkezi, Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki kadim dostlukları, tarihî ve kültürel bağları güçlendirmeyi; ortak ilgi alanlarına yönelik olarak Türk-Balkan projelerini hayata geçirmeyi, bu alanlarda uluslararası sempozyumlar ve ilmî konferanslar düzenlemeyi, Türk ve Balkan akademisyenler ile öğrencilerin arşiv, kütüphane ve saha araştırmalarına destek olmayı hedeflemektedir. Balkan tarihi, bilinen Türk tarihi kadar eskidir ve Balkan ismi dahi Türkçeden gelmektedir. Dilin, kimlik olarak nitelendiği bir zamanda bu husus üzerine derin bir tahlil yapmak eminim ki bizlere çok şey söyleyecektir. Bu tahlilin somut bir göstergesi olan Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu’nun ikincisini “kültürel etkileşim” teması ile İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde Türkiye’den ve Balkanlardan gelen değerli akademisyenler ve öğrencilerle birlikte gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz.

BALKANLARDA TÜRK EDEBİYATI

Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun ilk oturumunda Hırvatistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Romanya, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Yunanistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi 20 farklı ülkeden akademisyen ve araştırmacıların başvurduğu Sempozyum, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Balcı’nın başkanlığında ve Prof. Dr. Mustafa İsen ile Prof. Dr. Tuba Durmuş’un katılımında “Geçmişten Günümüze Balkanlarda Türk Edebiyatı” özel oturumu ile devam etti.

Sempozyum sonrası açıklamalarda bulunan "Başlangıcından Günümüze Kadar Balkanlarda Türk Edebiyatı Tarihi" kitabının 2 yazarından biri olan Prof. Dr. Mustafa İsen, sempozyumun Balkan ülkelerinin Türkiye'ye yönelik yoğun bir ilgisi olduğunu söyledi. İsen, sempozyumun bir nebze de bu ihtiyaca cevap verme adına gerçekleştirildiğini belirtti.

MUSTAFA İSEN: BÖLGEDE CANLI BİR GELENEK VAR

İsen, Osmanlı Devleti'nin iki kanattan meydana geldiğini ancak son döneminde Balkanlar'ın büyük bir bölümünden çekilerek Anadolu'da yoğunlaştığını söyledi. İsen, Osmanlı geri çekilse bile o coğrafyanın Türkçe konuşmaya devam ettiğini ifade etti.

İsen, “Dolayısıyla hem geçmiş dönemde hem de günümüzde çok canlı bir Türk Edebiyatı geleneği var. Bunu yeniden gündeme taşımak açısından toplantı Türkoloji eksenli olarak yapıldı. Ayrıca bugün Türk Halkı'nın dışında kalan Balkan halklarının da Türkiye'ye yönelik yoğun bir ilgisi var. Bosna Hersek başta olmak üzere Arnavutluk'ta ve diğer Balkan ülkelerinde, aslen Türk olmayan hem müslüman guruplarda hem de diğer bölge halklarında Tükiye'ye yönelik yoğun bir ilgi var. Dolayısıyla bu ilgiye cevap verebilecek bir takım akademik değerlendirmeler yapmak üzere toplantı geçen yıl Tiran'da yapılmıştı. Bu yıl da İstanbul'da yapılıyor. Gelecek yıllarda da bölgenin başka kültür merkezlerinde yapılmaya devam edilecek.” diye konuştu.

MUSTAFA İSEN: ALANINDA YAPILMIŞ İLK KİTAP

Konuşmasının devamında, Balkanlarda Türk Edebiyatı Tarihi, kitabına değinen İsen, "Balkanlar'daki Türk edebi birikimini biz Balkanlarda Türk Edebiyatı Tarihi adı altında kitaplaştırdık. Bu kitap alanında yapılmış hem Türkiye'de hem de dünyada ki ilk çalışmadır. Bölgenin isim açısından 1894 isim çıktı. Bu da kitabın zengin bir birikim arzettiğini gözler önüne sermiş oldu. Bu kitabın orijinal taraflarından bir taneside şehir eksenli bir çalışmasıdır. Böylece Balkanlar'daki 10 ülkede ve aşağı-yukarı 128 şehirde Türkçe'nin ne kadar canlı olarak yaşamaya devam ettiğinin göstergesi oldu. Bölgedeki hem tarihi kültür merkezlerine hem de kültür merkezlerini ele aldık. Başlangıçtan 2020 yılına kadar Türkçe eser yazmış ve eser vermiş isimleri bu kitapta değerlendirdik." ifadelerini kullandı.

HABER - TUĞÇE HUY