Dijital mecranın kullanımı yaygınlaştı, dolandırıcılık türleri de hem arttı hem de değişti. Özellikle pandemi döneminde faydasını gördüğümüz sipariş ticaretinde farklı sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Siparişi verip ürünün farklı çıkma olayı tam bir dolandırıcılıktır aslında. Maliyeti yüksek bir ürünün yerine alakasız maliyeti düşük olan bir ürünü gönderme dolandırıcılığı. Hiç göndermemeyi saymıyorum. Zaten o her zaman var.

Ancak bunların yanında ilginç bir sipariş sıkıntısı var ki insanın başına gelmeye görsün. Bir gün evde duruyorsunuz. Kapınıza gelen bir yemek siparişi... Siparişi siz vermediniz, geri gönderiyorsunuz. Ardından 5 dakika sonra aynı sipariş farklı yerden geliyor ve 25 kez tekrarlanıyor.

Gerçi bu sıkıntıya maruz bırakılan kardeşimiz adreste de değilmiş. Gelen kuryeler kapı önünde biriktikçe ‘Neler oluyor?” durumu yaşanmış ve gerçek anlaşılmış. Tam 25 motokurye kapının önünde sipariş teslim etmeyi beklerken hepsinde de adres ve teslim edilecek kişi aynı. Fakat siparişi teslim alacak kişi adreste yok. Yani kapıyı açan yok.

Şaka veya sıkıntı verme durumu

Hani deriz ya, ‘Buraya kadar her şey normal.’; hayır, buraya kadar her şey normal değil aslında. Bu siparişi kim verdi? Bu siparişi aynı adrese kim verdi? Bu siparişi aynı adrese veren kişi neyi amaçladı?

Yaklaşık iki ay önce husumetli iki aile arasında böyle bir durumu okumuştum. Bir ailenin ferdi diğer aileye sıkıntı olsun diye sayısız siparişte bulunmuş. Üstelik ücreti de kapıda ödeme…

Bugün bu sorunu yaşayan Bursa Karacebeyli kardeşimiz gelen siparişlerden haberinin olmadığını ve kimlik bilgilerinin sanal oyunda çalındığı için böyle duruma maruz kaldığını açıklamış. Kardeşimiz emniyete giderek de suç duyurusunda bulundu.

Kim yaptı, niye yaptı sorusunun cevabı şu anda yok…

Peki, şimdi ne olacak? 25 yiyecek siparişi zararını kim karşılayacak? Siparişlerin biri dönerciden olmuş. Döner işletmecisi de  “Zaten maliyetlerin yüksek olmasından dolayı zor şartlar altında hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu durumu bir şaka olarak gören şahıs bizi ne kadar zarara soktuğunun farkında değil sanırım. Alın terimiz ve emeğimizle bu şekilde alay edilmesini hiç doğru bulmuyoruz. İnşallah bunu yapan hak ettiği cezayı alır.” şeklinde konuşmuş.

Günlük hayatımızda dijital mecrayı çok kullanıyoruz. Alışverişler yapıyoruz, search yapıyoruz. Bazen ilk kez satın alacağımız ürünler sayfası oluyor. Sakın ha! Bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor. Bazen kimlik bilgilerimiz, bazen adreslerimiz, bazen kredi kartı veya banka kartı bilgilerimizi paylaşmak zorunda kalıyoruz. Alışveriş yapacağımız yerin bir kurumsal firma olması çok önemli. Bir muhatap bulamayacağımız durumlarla karşılaşmamak için dikkat etmek gerekiyor.

Ne demiş atalarımız: Sen eşeği sağlam kazığa bağla!

Önce tedbirimizi alalım ki başımıza bir iş gelmesin. Çünkü etrafımızdaki dolandırıcılar her gün ağına düşürecek bir av bekliyor.

Hiçbir sosyal mecrada ailemizin ve kendimizin özel fotoğraflarını deşifre etmeyelim.

Hiçbir sosyal mecrada kredi kartı, banka kartı, hesap kartı ve kimlik bilgilerimizi paylaşmayalım. Bu bir bankacı da olsa…

Hiçbir sosyal mecrada şifrelerimizi paylaşmayalım.

Hoşca kalın. Yeniden görüşmek üzere…