Değerli dostum ve aynı zamanda kader arkadaşım Süleyman Göncü, kararname mağduru asker arkadaşlarımla ilgili olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Resen Emekli Edilen Askerler Derneği (REDER) Başkanı da olan Göncü, yıllardan beri müspet hareket çizgisinde hak arama mücadelesinde bulunuyor.
REDER’de aynı Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) gibi özellikle 28 Şubat 1997 darbe sürecinde ordudan atılan askerlerin kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür. Üyeleri binlerce olup özellikle İkili ve Üçlü Kararname yolu ile askeriyeden ayrılan kişilerden meydana gelmektedir.
Vatanını, ülkesini, milletini, devletini ve bayrağını canından aziz bilen, dürüst, onurlu ve belki de sırf bu özellikleri dolayısıyla üniformaları haksız yöntemlerle üzerlerinden alınan kişilerin öyküsü hala devam etmektedir.
Bu insanlar darbeci medya ve uzantıları tarafından itibarları zedelenmek istenen ,Türk Silahlı Kuvvetleri’nden haksız ve keyfi sebeplerle ilişiği kesilerek mağdur edilmiş hak ve adalet arayışında olan vatan sevdalısı emekli askerlerdir.
Bugüne kadar yapmış oldukları mücadele daima asayişin korunması ve vatana hizmet için olmuştur. Mahkeme kapılarında hala hak aramaya devam etmektedirler. Mücadelelerinde “Allah var, gam yok” düşüncesini ilke edinmiş insanlardır.
Son günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız ve yetkililer tarafından dile getirilen “Yargıda Reform” açıklamaları, on yıllardır adalet arayışı ve beklentisi içinde olan re’sen emekli edilmiş askerlerin umutlarını yeniden yeşertmiştir.
12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz darbe dönemlerinde, emperyalizm uşaklarının güzide Türk Silahlı Kuvvetlerimiz içerisine yerleştirdiği cuntacı kadrolar tarafından, keyfi ve hukuka aykırı biçimlerde, basit disiplin suçları bahane edilerek sırf yerli, dini ve milli kimliklerinden dolayı fişlenen sayısız asker bulunmaktadır. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) karicinde bir de hukuksuz olarak ordudan atılan kararname mağduru askerler vardır.
10.3.2011 tarihinde çıkarılan 6191 sayılı Kanunla Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen geçici 32’nci madde sayesinde YAŞ kararlarıyla ilişiği kesilen askerlere bir kısım hakları verilerek iadeyi itibarları sağlanmıştır. Bu haklardan ben de yararlandım.
Aynı zamanda HSYK kararıyla yargıya kapalı idari işlemlerle kamudan re’sen emekli edilen yargı mensuplarına, yine Ergenekon ve Balyoz davalarında haklarında beraat kararı verilen askerlere hakları verilmiş ve itibarları sağlanmıştır. Ancak milliyetçi ve mütedeyyin kimliklerinin gereği olarak söz konusu cuntacı kadroların hukuksuz olarak ordudan ayırdığı kararname mağduru askerlere hiçbir hakları verilmemiştir. Bu sayıları üç bin civarında olan insana hakları verilmediği için adeta ikinci defa askeriyeden atılmak gibi bir haksızlık söz konusudur.
15 Temmuz 2016 darbe girişiminde de görüldüğü üzere, Milletimizin Meclisine, kamu kurumlarına, sokakta direnen vatandaşlarımıza bomba ve kurşun yağdıran hain şebekenin fail ve mahfilleri askeri yargı sistemini de ele geçirmiş, sözde asker ve hukukçu militan üyelerinin büyük çoğunluğu Fetö terör örgütü iltisaklı oldukları tespit edilerek Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) kapatılmıştır.