Cüneyt Arkın… Türk sinemasının altın çağını sırtlayan, aksiyonun ve kahramanlık hikâyelerinin unutulmaz ismi. Onu anlatmaya kelimeler yetmez zira oynadığı rollerle sinemamızda bir çağ açtı. Kara Murat’ıyla, Malkoçoğlu’yla, “Türk kahramanı” imgesini nesilden nesile aktardı. 28 Haziran 2022’de ebediyete uğurladığımız bu eşsiz sanatçı, şimdi yeni bir projeyle anılıyor. Hem de Türk mitolojisiyle harmanlanmış bir animasyon filmle…  

Kaan Cüreklibatır’ın geçtiğimiz günlerde bir magazin sitesine verdiği demeç, beni derinden etkiledi. Babasının ideallerini ve kültür mirasını yaşatmaya kararlı bir oğulun hikâyesi bu. “Gençler, tarihini ve kültürünü bilirse yabancı özentisi olmaz.” dermiş Cüneyt Arkın. Ne kadar doğru bir söz! Bugün dijital platformlarda çocuklarımızın izlediği çizgi filmlere baktığımızda maalesef hep yabancı kahramanlar görüyoruz. Oysa bizim de destanlarımız, mitolojik karakterlerimiz var. Bu animasyon filmiyle Türk mitolojisinin kahramanlarını tanıtmaya hazırlanıyorlar.  

Battal Gazi’den çizgi animasyona  

Cüreklibatır ailesi, Battal Gazi karakteriyle bir başlangıç yapmayı planlıyor. Kahramanlık hikâyelerimiz, yaylada çadır kültürümüz, yerel kötü karakterlerimiz… Hepsi animasyona taşınacak. Öyle ki İhsan Gedik ve Kadir Kök gibi Türk sinemasının efsanevi kötü adamlarının çizimleri bile tamamlanmış. Ancak bu sefer roller değişecek; kötü karakterler, babasıyla kahramanlık hikâyelerine katılacak. Cüneyt Arkın’ın yıllar boyunca Türk sinemasına kazandırdığı bu güçlü simalar, şimdi çizgi dünyasında yaşamaya devam edecek.  

Senaryo hazır. Kaan Cüreklibatır ve kardeşi Murat Cüreklibatır, projeye büyük emek veriyor. Bu girişim, yalnızca babalarının anısını yaşatmakla kalmayacak aynı zamanda Türk mitolojisinin zenginliklerini de gelecek nesillere aktaracak.  

Bir hayat hikâyesi de yolda  

Kaan Cüreklibatır, animasyon dışında babasının hayat hikâyesini anlatacak bir film projesinden de bahsetti. Ama bunu, bir çırpıda yapıp geçmek istemiyorlar. “Cüneyt Arkın, iki saatte anlatılacak bir hayat hikâyesi değil.” diyor, haklı. Çocukluğundan sinemaya adım attığı yıllara, mücadelesiyle dolu hayatı bölümler hâlinde işlenmeli. Bu da Arkın’ın, derinliğini daha iyi anlamamızı sağlayacak.  

Sinemada yeni bir yolculuk  

Türk sineması bir dönemi, yalnızca filmleriyle değil, onlardan doğan kahramanlarla yaşattı. Cüneyt Arkın da o kahramanların başında gelir. Şimdi bu miras, yeni bir biçim ve animasyonla yeniden doğuyor. Belki gelecekte bu animasyon beyazperdeye taşınır, kim bilir? Ama bir şey çok açık: Bu proje, yalnızca Cüneyt Arkın’ın değil, Türk sinemasının tarihine saygı duruşu olacak.  

Bir sinemasever olarak bu projeyi heyecanla bekliyorum. Çünkü kültür, geçmişten geleceğe taşınan bir mirastır. Ve bu mirası yaşatmak, bizim gibi sinema tutkunlarına düşer. Cüneyt Arkın’ın ruhu şad olsun. Onu hatırladığımız her an, onunla birlikte büyüdüğümüz kahramanları da hatırlıyoruz. Bu kahramanlar, şimdi Türk mitolojisinin ışığında bir kez daha hayat buluyor. Ne büyük bir onur…