İstanbul – köfte

Küçükçekmece Cennet Mahallesi’nde “Tarihî Bursa Köftecisi”

Sakarya – döner

Serdivan ilçesinde “Qırım Han Döner”

Bolu - kavurma

Yol üstü Highway Alışveriş Merkezi’nde “Kavurmacı Burak”

Türk mutfağının en sevilen üç lezzeti

Dünya çapında tanınan köfte, kavurma ve döner lezzeti, yüzyıllardır soframızın vazgeçilmezleri arasında bulunuyor. Bu üç lezzet, Anadolu topraklarının zengin kültürünü yansıtmakla beraber beslenme açısından da çok önemli bir yere sahip. Bu lezzetlerin sırrı, kullanılan malzemenin kalitesi ile direkt ilgili. Ayrıca köftenin kıvamı, etin yağ oranı, yoğurma şekli, kavurmanın yumuşaklığı, kesilen hayvanın yaşı, pişirme süresi, döner etinin marinasyonu, şişe takılan etin mahiyeti ve kullanılan baharatın özelliği gibi faktörler ürünlerin lezzetini doğrudan etkiliyor.

Kıymadan gelen lezzet ‘köfte’

Baharatla buluşan kıymanın yuvarlak veya parmak şeklinde küçük parçacıklara dönüşmesiyle ortaya çıkan köfte, hem sadeliği hem de doyurucu lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi. Protein içeriğiyle de beslenmeye katkı sağlayan köfte, hem evlerde hem de sokaklarda sevilerek tüketiliyor.

Geleneksel bir yemek ‘kavurma’

Kuşbaşı şeklinde kesilen etin, kısık ateşte kendi yağıyla yavaş yavaş pişirilmesiyle elde edilen kavurmanın yükselen mis gibi kokusu, sofraya oturanların iştahını kabartıyor. Kavurma, değeri yüksek bir protein kaynağı ve pişirme yöntemi sayesinde de sindirimi gayet kolay.

Dönen lezzet ‘döner’

Dikey bir şişe yerleştirilen etin dönerek pişmesiyle elde edilen döner, Türk mutfağının en popüler sokak yemeklerinden biri ve dünya genelinde de milyonlarca insan tarafından tüketiliyor. Döner, protein ve vitamin açısından zengin bir besin kaynağı.

Tarihî Bursa Köftecisi

İstanbul Küçükçekmece-Cennet

‘Elle gelen şahane köfte lezzeti’

Küçükçekmece Cennet Mahallesi’nin mütevazı sokaklarından birinde, dumanı üstünde tüten bir köfte kokusu yükseliyor. İşte o koku, 30 yılı aşkın bir emeğin ve tutkuyla yoğrulan bir lezzetin habercisi.

Mütevazı bir aileden çıkan lezzet

Şaban Genç Usta’nın özel bir aparatla eliyle bastığı köfteler, yalnızca bir yemek değil, efsane hâline gelmiş bir lezzet durumunda. Baba, eş ve biri kız diğeri erkek iki evladın beraber çalıştığı bu küçük aile işletmesinin kapısından içeri adım atar atmaz, sıcak bir karşılama ve köftenin davetkâr kokusu sizi sarıp sarmalıyor. Eşinin mutfaktaki maharetli elleri ve aileye olan desteği sayesinde Şaban Usta'nın ızgarada pişirdiği köfteler, sıradan bir köfte yemeğini unutulmaz bir ziyafete dönüştürüyor. Ailenin oğlu Mustafa, etin tazeliğine büyük önem vererek yıllardır güvendiği mahalle kasabından özenle et seçimi yapıyor. Kızı ise üniversite mezunu olmasına rağmen köfte yapımına olan tutkusu sebebiyle aile işine gönülden katılıyor. Geç saatlere kadar süren bu ortak çalışma sayesinde, sanki evlerinde misafirmişsiniz gibi, elleriyle hazırladıkları köftenin eşsiz lezzetini tadıyorsunuz.

Mekânın önünde uzun kuyruklar oluşuyor

Önünde uzun kuyruklar oluşan Tarihî Bursa Köftecisi, esnaf ahlakı ve samimi hizmet anlayışıyla da gönülleri fethediyor. İnegöl köftesinin, İstanbul’da böylesine ustalıkla sunulduğu nadir yerlerden biri de burası olabilir. Şaban Usta, her bir köftesini sevgiyle hazırlarken gelenek ve kaliteye olan bağlılığını âdeta tabağınıza işliyor. İnegöl köfte veya pideli köftenin çıtır pidesiyle köftenin nefis buluşması mı, yoksa kaşar ile köftenin uyumu mu ya da tattığınız o iki farklı kaşarlı köfte mi? Hangisini seçerseniz seçin her lokmada, bu eşsiz lezzeti oluşturan tecrübeyi hissediyorsunuz. Hele o parmakların elinden bir nevi yeniden doğan köfte… Sade gibi görünse de derin bir ustalığın izlerini taşıyor.

Bu lokanta, İstanbul’un keşfedilmeyi bekleyen bir lezzet hazinesi sanki ve yemeğe değer veren herkesin mutlaka uğraması gereken bir durak.

Qırım Han Döner

Sakarya Serdivan

 ‘600 yıllık ilhamdan gelen lezzet’

Ankara’dan dönerken “Sakarya Gurmesi” olarak tanınan Cabir beyin tavsiyesi üzerine, Sakarya’nın Serdivan ilçesinde henüz bir yılını doldurmamış Qırım Han Döner’e uğradım. Açık söylemek gerekirse Sakarya’da böyle lezzetli bir döner ve İskender yiyeceğimi tahmin etmemiştim.

Odun ateşinde nefis yaprak döner lezzeti

Qırım Han Restoran, sizi 600 yıllık bir lezzet yolculuğuna davet ediyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne ilham veren o efsanevi yaprak döner, bir nevi bu mekânda odun ateşinde yeniden hayat buluyor. Uğur Dağaşan ve ortak dört arkadaşının vizyonuyla 2024 yılının başında açılan bu mekân, âdeta geçmişle günümüzü buluşturan bir lezzet merkezi. Qırım Han Döner, adını Osmanlı’nın Kırım Hanlığı’ndan ve Seyahatname’deki bahisten alıyor. Kırım’da ilk kez dönerin tadına bakan Evliya Çelebi’nin, bu eşsiz lezzeti anlatırken bile sözlerinde bir hayranlık taşıdığını belirten Uğur Dağaşan, “İşte bu lezzet mirasını modern damaklarla buluşturarak adını Qırım Han Döner koyduk ve bir dönerciden çok daha fazlasını vadediyoruz.” diyor.

Tandır lavaşının büyüsü

Qırım Han'da dönerin sırrını merak ediyorsanız her lokmada bulacağınız o eşsiz lezzeti deneyimlemelisiniz. Yaprak döner, odun ateşinde ağır ağır pişirilirken tandırda hazırlanan lavaşın üzerindeki duman ve ateşin o eşsiz kokusunu taşır. Bu mükemmel uyum, dönerin gerçek lezzetini ortaya çıkarıyor. Her ısırıkta tandırdan çıkan o sıcak lavaşın çıtırtısı ve yaprak dönerin hafif isli tadı, sizi bambaşka bir boyuta götürür.

Qırım Han’ın yol haritası

Sakarya'dan başlayan ve lezzet tutkunlarının beğenisini kazanan Qırım Han, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde de şubeler açarak bu tarihî lezzeti daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Her detayı özenle düşünülmüş bu leziz mekânlar, geçmişten günümüze uzanan bir gastronomi deneyimi sunuyor. Yolunuz Serdivan'a düşerse Qırım Han'ın ateşinde pişen eşsiz lezzetleri mutlaka tatmalısınız. Bu lezzet yolculuğu, damaklarınızda unutulmaz bir iz bırakacak.

Kavurmacı Burak

‘Yolüstü lezzet durağı’

İstanbul’dan Ankara’ya doğru yol alırken otoban üzerinde sizi âdeta bir lezzet vahası karşılar: Highway AVM. Bu modern dinlenme noktasının en kıymetli köşesinde misafirlerini Türk mutfağının engin zenginlikleriyle buluşturan bir durak bulunur: Kavurmacı Burak Restaurant. Türk mutfağının kadim lezzetlerini modern bir yorumla sunan, samimi ve sıcak bir mekân.

Türk kültürünü yaşatan mekân

Geçenlerde “Düzce Gurme Ailesi” olarak bilinen Özkan kardeşimin tavsiyesi üzerine Ankara’ya giderken bu lezzet durağına uğradım. Başta kavurma ve Türk mutfağının diğer klasik ve yorumlanmış yemeklerini çok beğendim. Hem kurucu hem de mutfağın başında duran şef olarak geleneksel tatları çağdaş bir sunumla buluşturan Burak Erdem, her lokmada Anadolu’nun bir nevi özünü yaşatıyor. Kavurmacı Burak, lezzetleriyle Türk mutfağının zenginliğini gözler önüne seren, aynı zamanda yerli üreticiyi destekleyen bir mekân. Burada yemek, sadece lezzetli bir deneyim değil, aynı zamanda kültürel mirasımıza sahip çıkmak demek. İstanbul ile Ankara arasında seyahat ediyorsanız Highway AVM'ye uğrayıp Kavurmacı Burak'ın samimi atmosferinde unutulmaz lezzetler tadabilirsiniz.

Bolu Abant’ın eteğinde

Türk mutfağının zirvesi

Bolu Abant çıkışında, yemyeşil dağların arasında yükselen bu restoran, sadece bir dinlenme noktası değil; aynı zamanda Türk mutfağının zenginliğini yaşatan bir kültür elçisi. Türk mutfağına gönül veren herkesin Burak Erdem’in elinden çıkan kavurma ile mutlaka tanışması lazım. Kavurmanın ustalıkla hazırlandığı, kebapların köz kokusuyla buluştuğu, tandırdan çıkan nefis ekmeklerin dumanı üzerinde geldiği bu sofralarda misafirler yalnızca karınlarını doyurmaz; geçmişin mirasını, dededen toruna aktarılan o eşsiz tariflerin lezzetini de hisseder.