Lezzet ve tarihin buluştuğu bir Çorum yolculuğu…

Geçen hafta, Deraliye Restaurant'ın kurucusu Necati Yılmaz Şef'in davetine uyarak Ömür Akkor'un "Türkiye'nin en iyi mutfağına sahip!" dediği Çorum'a gittim. Bu unutulmaz gezi benim için sadece lezzet dolu bir gastronomi deneyimi değil; aynı zamanda tarihin ve kültürün derinliklerine bir dalış tadında oldu.

Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş ve Hitit Üniversitesi Turizm Fakültesi'nden Doç. Dr. Ali İzzet Yılmaz, kentin gastronomisi ve tarihi hakkında detaylı bilgilerle bize eşlik ettiler. Alacahöyük ve Hattuşa ören yerlerini gezerken Necati Yılmaz Şef'in titizlikle hazırladığı sofralarda, Çorum'da yaşamış eski uygarlıkların yöresel lezzetlerini keşfetme fırsatı yakaladım. Her lokmada, tarihin ve bu toprakların izini hissettim.

Ayrıca el ustalığıyla harika çömlekler yapan Hitit Terra fabrikasını gezdik. Bu gezi, Çorum'un sadece lezzetli bir mutfağa sahip olmadığını, aynı zamanda zengin bir tarihe ve kültüre de sahip olduğunu bana gösterdi. Necati Şef, Sümeyra Hanım ve Ali İzzet Hoca’mın katkılarıyla bir anlamda bu kentin gizli kalmış tarihî hazinelerini keşfettim. Çorum'dan sadece lezzetli bir deneyimle değil; aynı zamanda paha biçilemez bilgiler ve unutulmaz anılarla ayrıldım.

Çorum'un lezzet durakları:

“Bir gurme seyahati…”

Yolculuğumuzun ilk noktası Kuzey Marmara Otoyolu’ndaki “Nokul Lezzet Durağı” oldu. Bu yol üstü lezzet durağında Bafra pidesinin mis kokusu, beni âdeta büyüledi. İlk lokmada, fırından yeni çıkmış çıtır hamurunun lezzeti, damağımda beni mest eden bir ziyafetti sanki.

Çorum merkezine varır varmaz akşamın geç saatlerinde Közde Mangal'ın kapısından içeri girdim. Mangalın közünde pişerken etlerin çıkardığı çıtırtı iştahımı kabarttığından akşam yemeği pek bir keyifliydi. Restoranın sahibi Mehmet Coşkun, bu lezzet mekânının neşeli ruhu, misafirperverliğiyle bizi evimizde hissettirdi. Meşhur köftesi o gece bitmiş olsa da etlerin tadı damağımda iz bıraktı.

Ertesi gün Çakır Sami Tandır Kebap'ta meşhur tandırla tanıştım. Çorum'a özgü bu lezzet, âdeta bir ziyafet sofrası gibiydi. Etin yumuşaklığı ve tandırın dumanlı aroması, unutulmaz bir deneyimdi. Tandır akşama pek kalmayan bir yöresel yemek; hatta ilk akşam gittiğimizde de kalmamıştı.

Gezi sırasında iki kadın kooperatifini ziyaret ettim ve ürettikleri lezzetlerin tadına baktım. Yeşilköy Girişimci Kadınlar Kooperatifi ve Puduhepa Girişimci Kadınlar Kooperatifi; el emeği göz nuru ürünlerine beni hayran bıraktılar… Doğallığın ve samimiyetin harmanlandığı, üretici kadınların elinden çıkan bu lezzetler, tarifsiz bir deneyimdi.

Lezzet yolculuğumuz Kargı'da Artizan Doğal ile devam etti. Engin Bahçeci ve Hüseyin Büyükçorak isimli iki veteriner hekimin dostluğu ve iş ortaklığıyla kurulan bu mekânda, Kargı tulum peyniri ve sırık kebabının tadına baktık. Lezzetlerin yanı sıra Kargı’nın huzur veren ortamı da inanılmazdı.

Dönüş yolunda Durlanık Petrol & Restaurant’ta bir çay molası verdik. Hem lezzetli çayı ve kahvesi hem de yeşilliğin içinde akan sular eşliğindeki harika atmosferi olağanüstüydü.

Çorum topraklarında bu şahane yolculuk sadece lezzetleriyle değil, insanıyla da kalbimi kazandı ve lezzetlerinin şarkısı kulaklarımda uzunca bir süre yankılanmaya devam edecek.

Tarih ve lezzetin buluştuğu şehir

Anadolu'nun kalbinde, tarihin ve lezzetin buluştuğu bir şehir; Çorum!.. Hititlerden Romalılara, Bizanslılardan Osmanlılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu şehir, tarihî dokusu ve yöresel lezzetleriyle ziyaretçilerini âdeta büyülüyor.

Çorum'un en önemli tarihî hazinesi, Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olan Hattuşa'dır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu antik kent; tapınakları, sarayları ve anıtlarıyla tarihe meraklı olanları kendine çekiyor.

Hititlerin dinî merkezi sayılan Alacahöyük, güneş tanrısı Alaca'ya adanmış bir tapınak kompleksini barındırıyor. Mezarlar, keykelcikler, kabartmalar ve hiyeroglif yazıtlar, bu sit alanının önemini gösteriyor. Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Çorum Arkeoloji Müzesi ise şehrin tarihi hakkında bilgi edinmek için ideal bir yer.

Bence mutlaka Çorum iline gitmelisiniz.

Çorum leblebisi:

“Anadolu'nun bereketli topraklarından gelen bir lezzet”

Çorum leblebisi, sadece bir kuru yemiş olmaktan öte, Çorum'un kültürü ve geleneğiyle özdeşleşmiş nefis bir lezzet. Leblebi yapımında kullanılan nohutlar, Çorum'un özel topraklarında yetişiyor ve eşsiz bir lezzet veriyor. Ancak Altmışlı yıllardan sonra artık bölgede yetiştirilen nohut, leblebi üretimine yetmeyince başka bölgelerden de nohut getirilmiş. Lezzetini kaybetmeyen leblebideki sır, kavurma işlemindeki beceride olsa gerek. Nohuta ayrı bir lezzet ve altın sarısı rengini kazandıran geleneksel leblebi üretimi ise ateş tuğlası, kerpiç, tava ve karıştırıcıdan oluşan bir kavurma ocağı ve is yapmayan odunların olması gerekiyor. Çorum leblebisi birçok farklı türde üretiliyor.

Sırık kebabı

“Anadolu'nun ateşli lezzeti”

Anadolu mutfağının en gözde kebaplarından biri olan Sırık Kebabı, lezzetiyle ve sunumuyla âdeta bir ziyafet sofrasıdır. Çorum'un Kargı ilçesinde ortaya çıkan bu lezzetli kebabın hikâyesi, geçmişe uzanan bir serüven gibi. Birçok yerde kuzu çevirme olarak da bilinen ve uzun sırıklarda pişen et, yumuşak ve sulu bir dokuya sahiptir. Bir iki yaşlarında kuzu ya da tiftik oğlak tercih edilir. Bütün olarak kesilen hayvanın derisi yüzülür, içi temizlenir ve kalın tuz ile iyice ovulur. Uzunca bir sırığa tam ortadan geçirildikten sonra özel olarak hazırlanmış çöplerle karnı dikilir. Ocakta yakılan ateşin başında çevrilerek pişirilir. Serit adı verilen akan yağ bir kapta toplanır ve kebabı lezzetlendirmek ve etin yumuşaması için üstüne dökülür. 2-3 saat sonra iyice pişen kuzu, sırıktan çıkarılır ve önce karnına kesik atılarak içindeki tuzlu suyu akıtılır. Sırık Kebabı genellikle sıcak ama soğuduktan sonra söğüş et olarak da servis edilir.

Kargı tulum peyniri

“Peynir lezzetin efsanesi”

Anadolu'nun bereketli topraklarından gelen bir lezzet, Çorum'un Kargı ilçesinden bir hazine sanki. Kargı tulum peyniri, Çorum'un Kargı ilçesinden gelen, inek, koyun ve keçi sütünden yapılan, dört ay olgunlaştırılmış tam yağlı bir peynir. Lezzetinin kaynağı, Kargı yaylalarında yetişen endemik otlar ve kekikle beslenen hayvanların sütü. Zengin bitki örtüsü ve 70'ten fazla endemik bitki, Kargı tulum peynirine, kendine özgü tat ve aromasını kazandırıyor. Peynirin içine konulduğu tulumlar da özel olarak üretiliyor. Protein, kalsiyum, vitamin bakımından zengin peynir; sindirim, bağışıklık, kemik ve diş sağlığı için de çok faydalı.

Çorum tandır kebabı

“Ateşin sıcaklığında lezzetin dansı”

Çorum, tandır kebabıyla da âdeta bir lezzet deryasıdır. Özel olarak yapılan tandırda pişen Çorum tandır kebabı, kuzu etinden yapılan ve adından çok tadı ile meşhur bir lezzettir. Çorum’da sadece tandır kebap yapan çok sayıda lokanta bulunur. Geçmişten günümüze Anadolu mutfağında önemli bir yere sahip olan tandır kebabı, Çorum'da da özel bir yere sahip. Bir iki yaşında erkek toklu kuzu eti tuz ile terbiye edilir ve bir iki gün bekletilir. Tandır sıcakken ertesi gün yakılacak odunlar tandırın içine konur. Sabahleyin odun yakılır ve kor ateşi hâline gelir. Önceden terbiye edilerek hazırlanmış etler çengele geçirerek tandırın içindeki miline takılır. Üzeri kapalı şekilde tandırda pişen etler servise hazır hâle gelir.

Çorum’un gıda alanındaki coğrafi işaretli ürünleri

1.       Alaca borana yemeği

2.       Alaca cızlağı

3.       Alaca mor soğanı / Alaca moru

4.       Alaca yanıç böreği

5.       Alaca yarma aşı

6.       Kargı tulum peyniri

7.       Oğuzlar cevizi

8.       Çorum kuru mantısı

9.       Çorum leblebisi

10.   İskilip dolması

11.   İskilip Ramazan keşkeği

12.   İskilip sirke salatası

13.   İskilip turşusu

14.   İskilip çileği

Bu lezzetlerin dışında Çorum ilinin meşhur “İskilip dolması” var ama ben tadına bakamadığım için yazamadım.